AKP
Eski Balıkesir Milletvekili, kadın Tülay Babuşçu ise:
“600 yıllık imparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi.” Diyordu.
“600 yıllık imparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi.” Diyordu.
Atatürk
diyor ki: “İnsan topluluğu kadın ve
erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir
parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de, kütlenin bütünlüğü
ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı
kaldıkça, öteki kısım göklere yükselebilsin?”
AKP'nin
Erzurum milletvekili olan kadın “bu
topraklara pranga vuruldu” diyor ama bu toprakları özgürleştirmek için canını
ortaya koyan Türkiye'nin ilk kadın subayı Kara Fatma, Erzurumluydu.
Başta
bu ülkenin özgürleşmesinin kadınlardan başlatan Atatürk ve arkadaşlarıdır…
Bu
ülkede kadının özgürleşmesinde, kadınlarından payı vardır. Bun tahammül edemeyen
dinci kafalı, kadın düşmanlığı yapan siyasilere en çok ta köleliğe, köle olmaya,
hatta dinci, sarıklı, şalvarlı, sakallı erkeklere üçüncü eş bile olmaya razı
olan kadınlardır.
Bu ülkenin başına gençlerden Başbakan Davutoğlu dedi: “Parantezi kapatacağız.” Diyordu. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: “Parantezi kapatacağız.” Diyordu. Bunlar haydi erkektiler, bunların kadınlar üzerin niyetleri belliydi.
Bu ülkenin başına gençlerden Başbakan Davutoğlu dedi: “Parantezi kapatacağız.” Diyordu. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: “Parantezi kapatacağız.” Diyordu. Bunlar haydi erkektiler, bunların kadınlar üzerin niyetleri belliydi.
KAOS BESLEMELERİ
Devleti teröre açık kapı yaptılar. Güneydoğu kentlerini
PKK’ye teslim ettiler. “Açılım” oyunu oynadılar oy uğruna. Ne oldu sonra?
Ülkede git gide kargaşa ortamına gidiyor.
Yüzsüzlük bu ya;
“Başkanlık gelmezse terör bitmez”
diyebilen siyasiler sahnede. Israrla;
“Ya kaos ya başkanlık” diye
manşetten yazı döktüren gazetecilik rezaleti, referandumla anayasayı yıkma
hedeflerine ulaşmak istemekteler.
Huzursuzluktan Yaralananlar, hep huzur getireceğiz diyerek
halktan oy toplarlar ama kazançları olan huzursuzluğu asla huzura
dönüştürmezler. “Kaos” her seçimlerde
dile getirdikleri olmuştur. Kaos tedirginliği halka korku, panik, kaygı,
kargaşa, zam, işsizlik, gerginlik ile halkı esir edenler “Kaos” beslemeleri, önce yangın çıkartırlar, sonra en önden söndürmeye koşarlar
ama bilirler ki artık yangın söndürme işi, yangınının yakıp kül ettiğinden
sonra biter lakin yangını yakanlar en önden koştuklarını gören halk gözünde
kahraman olarak görülürler.
UMUDUNU KESMİŞ PKK VARDI!
Umudunu kesmiş; neredeyse tükenmek üzereyken, Oslo
görüşmeleriyle başlayan ihanet ayyuka çıkan işbirlikçilik ile PKK kentleri işgal etmesiyle yeniden umuda
kapıldı, üç yıl boyunca hazırlık yaptı PKK. Diyarbakır, Şırnak, Mardin ve
Hakkâri gibi kentlerin merkezinde alenen silahlı olarak gövde gösterisi yaptı,
hendekler kazdı, mevziler hazırladı…
Bütün bunlar olurken AKP iktidarı valilere talimatlar verdi,
güvenlik güçlerine, “operasyon
yaptırmayın” dendiler. PKK Güneydoğu
kentlerinin sokaklarında omuzlarında silahlarıyla ellerini kollarını sallayarak
devriye gezdiler, onlara sesini çıkartma cesareti bulunan bir tek güvenlik gücü
bile yoktu ortalıkta…
Eğer açılım adı altında Kandil-İmralı, Ankara-Oslo hattında
halktan saklı olarak plansız projesiz, doğaçlama siyasetle yürütülen teslimiyet
planı, koskoca hatırı sayılır bir ülkenin terörle mücadelesinde gaflet ve
ihanete varacak kadar yanlış siyasi uygulanmalar, ülkede asıl terör kaosu halka
yaşatan, son seçimden sonra 18 ay geçti bine yakın güvenlik görevlisi şehit
oldu ve yüzlerce vatandaşımız bombalı saldırılarda öldürüldü.
Her alanda kendilerinin çıkar çarkları dönsün diye
çıkardıkları kaos ortamı, “ya kaos ya başkanlık” korkusu salan yandaş, çanak yalayıcı Ak-it
gazetesi utanmadan başkanlık dayatmasına halkın önüne “kaos” gerekçesini öne sürmektedir.
Suriye-Türkiye sınırlarını delik deşik ettiler, güvenlik
sorununu oldukça büyüttüler, içinden çıkılmaz duruma getirdiler. Önceleri
IŞID’çiler için “Öfkeli gençler” dendi
her yaptıklarına göz yumuldu, sonuç, ülkede kentlere dağıldılar, binlerce
taraftarlar oluşturdular, her kente yüzlerce hücre evler oluşturdular. Önceleri
verilen tavizler sonucunda ülkede intihar eylemleri yaptılar, onlarca günahsız
insanlarımızın canına kıydılar. Şimdi çıkıp eveleme geveleme yapmaya
başladılar, halk inandı!
HALKI
YANILTICI “EVETÇİ” PROPAGANDALAR
Numan
Kurtulmuş'un “terörün nasıl biteceğini” açıklamasındaki sözleri. Hükümeti temsil eden Numan Kurtulmuş “Halkımız
evet oyu verdikten sonra bu terör de bitecektir” diyor. Tweet atıyor: "Suikastlar, canlı bombalar devam edebilir. Referandumdan ‘evet’ çıktıktan sonra
terörün sesi kısılır” diyor. Bu sözleri
söyleyenler milletin aklıyla alay etmektir.
Numan Kurtulmuş, bir zamanlarda AKP için: “Harun gibi geldiler, Karun oldular” demişti ya, kendisi Karun oldu, iktidarı yererken, öven durumuna geldi, Karun korkusu ile halkı, amacına hizmet eden çirkin çıkışlarla şaşırtmakta, panik içinde yolunu yöntemini bulamaz duruma sokmakta ustalığını göstermektedir.
Numan Kurtulmuş, bir zamanlarda AKP için: “Harun gibi geldiler, Karun oldular” demişti ya, kendisi Karun oldu, iktidarı yererken, öven durumuna geldi, Karun korkusu ile halkı, amacına hizmet eden çirkin çıkışlarla şaşırtmakta, panik içinde yolunu yöntemini bulamaz duruma sokmakta ustalığını göstermektedir.
Daha
önceki seçimler de Recep Erdoğan: “400’ü
verin bu iş huzurla bitsin” demişti.
Ahmet
Davutoğlu ise: Beyaz Toroslar çıkar”
tehdidinde bulunmuştu.
Ak-it
(Akit) denen, düşük seviyeli satışta,
iktidar beslemeli bir gazete görünümlü paçavra var. Manşetinde büyük puntolarla: “Ya başkanlık, ya kaos” atmış
Şimdi
yeniden Numan Kurtulmuşa dönersek, sözünün yorumu: “Terör örgütlerinin ipi elimizde, onları
oynatanlar biziz” demeye gelen mesajlı sözleri
suçtur.
İktidarın
ölüm kalım sorunu durumuna geldi referandum. Elinde bulunan yasal, yasal
olmayan bütün malzemeleri ve söylemleri kullanacaklar. Şu anda hiçte emin
değiller “evet” oyların çıkacağından,
panikteler. Her türlü oyunlar oynanabilir, ülke daha beter batağa gider.
Can
Ataklı köşesindeki yazısında, daha vahimi, bir vatandaşın “hayır” demesini bile “Cumhurbaşkanına hakaret ediliyor” diye güvenlik güçlerine şikâyet ediyor,
güvenlik güçleri de anında müdahale ediyor”
diye yazıyordu.
Yazı
şöyle sürüyor: “Beşiktaş Kadıköy vapurunda gördük. Bir grup genç vapur
yolculuğu sırasında içinde bol “hayır”
geçen bir şarkıyı seslendirdiler. Vapurdaki bir “sorumlu” vatandaş ve bir özel
güvenlik elemanı durumu karadaki polislere bildirdi. Polis vapur yanaşırken çıkışı
abluka altına aldı ve gençleri gözaltına almaya çalıştı. Neyse ki vapur
yolcuları hep birden tepki göstererek gençleri polisin elinden kurtarmayı
başardı. Bu gidiş kötü gidiştir. “Hayır” kampanyasının “Cumhurbaşkanına
hakaret” olarak nitelenmesi çok can yakacaktır”
diyordu.