30 Ocak 2017 Pazartesi

YALAN-DOLAN-KAZAN

AKP’Lİ KADIN MİLLETVEKİLİ; 

Zehra Taşkesenlioğlu:  “Yüzyıllık prangadan kurtulacağız.” Diyordu.

AKP Eski Balıkesir Milletvekili, kadın Tülay Babuşçu ise: 

“600 yıllık imparatorluğun 90 yıllık reklam arası sona erdi.” Diyordu.

Atatürk diyor ki:  “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de, kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça, öteki kısım göklere yükselebilsin?”

AKP'nin Erzurum milletvekili olan kadın  “bu topraklara pranga vuruldu” diyor ama bu toprakları özgürleştirmek için canını ortaya koyan Türkiye'nin ilk kadın subayı Kara Fatma, Erzurumluydu.

Başta bu ülkenin özgürleşmesinin kadınlardan başlatan Atatürk ve arkadaşlarıdır…
Bu ülkede kadının özgürleşmesinde, kadınlarından payı vardır. Bun tahammül edemeyen dinci kafalı, kadın düşmanlığı yapan siyasilere en çok ta köleliğe, köle olmaya, hatta dinci, sarıklı, şalvarlı, sakallı erkeklere üçüncü eş bile olmaya razı olan kadınlardır.  

Bu ülkenin başına gençlerden Başbakan Davutoğlu dedi:  “Parantezi kapatacağız.” Diyordu. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş:  “Parantezi kapatacağız.”  Diyordu. Bunlar haydi erkektiler, bunların kadınlar üzerin niyetleri belliydi.

KAOS BESLEMELERİ
Devleti teröre açık kapı yaptılar. Güneydoğu kentlerini PKK’ye teslim ettiler. “Açılım” oyunu oynadılar oy uğruna. Ne oldu sonra? Ülkede git gide kargaşa ortamına gidiyor.

Yüzsüzlük bu ya;  “Başkanlık gelmezse terör bitmez”  diyebilen siyasiler sahnede. Israrla;  “Ya kaos ya başkanlık”  diye manşetten yazı döktüren gazetecilik rezaleti, referandumla anayasayı yıkma hedeflerine ulaşmak istemekteler.

Huzursuzluktan Yaralananlar, hep huzur getireceğiz diyerek halktan oy toplarlar ama kazançları olan huzursuzluğu asla huzura dönüştürmezler. “Kaos”  her seçimlerde dile getirdikleri olmuştur. Kaos tedirginliği halka korku, panik, kaygı, kargaşa, zam, işsizlik, gerginlik ile halkı esir edenler  “Kaos” beslemeleri, önce yangın çıkartırlar, sonra en önden söndürmeye koşarlar ama bilirler ki artık yangın söndürme işi, yangınının yakıp kül ettiğinden sonra biter lakin yangını yakanlar en önden koştuklarını gören halk gözünde kahraman olarak görülürler.

UMUDUNU KESMİŞ PKK VARDI!
Umudunu kesmiş; neredeyse tükenmek üzereyken, Oslo görüşmeleriyle başlayan ihanet ayyuka çıkan işbirlikçilik ile PKK kentleri işgal etmesiyle yeniden umuda kapıldı, üç yıl boyunca hazırlık yaptı PKK. Diyarbakır, Şırnak, Mardin ve Hakkâri gibi kentlerin merkezinde alenen silahlı olarak gövde gösterisi yaptı, hendekler kazdı, mevziler hazırladı…

Bütün bunlar olurken AKP iktidarı valilere talimatlar verdi, güvenlik güçlerine,  “operasyon yaptırmayın”  dendiler. PKK Güneydoğu kentlerinin sokaklarında omuzlarında silahlarıyla ellerini kollarını sallayarak devriye gezdiler, onlara sesini çıkartma cesareti bulunan bir tek güvenlik gücü bile yoktu ortalıkta…

Eğer açılım adı altında Kandil-İmralı, Ankara-Oslo hattında halktan saklı olarak plansız projesiz, doğaçlama siyasetle yürütülen teslimiyet planı, koskoca hatırı sayılır bir ülkenin terörle mücadelesinde gaflet ve ihanete varacak kadar yanlış siyasi uygulanmalar, ülkede asıl terör kaosu halka yaşatan, son seçimden sonra 18 ay geçti bine yakın güvenlik görevlisi şehit oldu ve yüzlerce vatandaşımız bombalı saldırılarda öldürüldü.   

Her alanda kendilerinin çıkar çarkları dönsün diye çıkardıkları kaos ortamı, “ya kaos ya başkanlık”  korkusu salan yandaş, çanak yalayıcı Ak-it gazetesi utanmadan başkanlık dayatmasına halkın önüne  “kaos” gerekçesini öne sürmektedir.

Suriye-Türkiye sınırlarını delik deşik ettiler, güvenlik sorununu oldukça büyüttüler, içinden çıkılmaz duruma getirdiler. Önceleri IŞID’çiler için “Öfkeli gençler”  dendi her yaptıklarına göz yumuldu, sonuç, ülkede kentlere dağıldılar, binlerce taraftarlar oluşturdular, her kente yüzlerce hücre evler oluşturdular. Önceleri verilen tavizler sonucunda ülkede intihar eylemleri yaptılar, onlarca günahsız insanlarımızın canına kıydılar. Şimdi çıkıp eveleme geveleme yapmaya başladılar, halk inandı! 

HALKI YANILTICI  “EVETÇİ”  PROPAGANDALAR
Numan Kurtulmuş'un “terörün nasıl biteceğini” açıklamasındaki sözleri.  Hükümeti temsil eden Numan Kurtulmuş “Halkımız evet oyu verdikten sonra bu terör de bitecektir” diyor. Tweet atıyor: "Suikastlar, canlı bombalar devam edebilir. Referandumdan ‘evet’ çıktıktan sonra terörün sesi kısılır” diyor.  Bu sözleri söyleyenler milletin aklıyla alay etmektir. 

Numan Kurtulmuş, bir zamanlarda AKP için:  “Harun gibi geldiler, Karun oldular”  demişti ya, kendisi Karun oldu, iktidarı yererken, öven durumuna geldi, Karun korkusu ile halkı, amacına hizmet eden çirkin çıkışlarla şaşırtmakta, panik içinde yolunu yöntemini bulamaz duruma sokmakta ustalığını göstermektedir.

Daha önceki seçimler de Recep Erdoğan:  “400’ü verin bu iş huzurla bitsin”  demişti.

Ahmet Davutoğlu ise: Beyaz Toroslar çıkar”  tehdidinde bulunmuştu.

Ak-it (Akit)  denen, düşük seviyeli satışta, iktidar beslemeli bir gazete görünümlü paçavra var. Manşetinde büyük puntolarla:  “Ya başkanlık, ya kaos”  atmış

Şimdi yeniden Numan Kurtulmuşa dönersek, sözünün yorumu:  “Terör örgütlerinin ipi elimizde, onları oynatanlar biziz”  demeye gelen mesajlı sözleri suçtur.

İktidarın ölüm kalım sorunu durumuna geldi referandum. Elinde bulunan yasal, yasal olmayan bütün malzemeleri ve söylemleri kullanacaklar. Şu anda hiçte emin değiller “evet”  oyların çıkacağından, panikteler. Her türlü oyunlar oynanabilir, ülke daha beter batağa gider.

Can Ataklı köşesindeki yazısında, daha vahimi, bir vatandaşın  “hayır” demesini bile “Cumhurbaşkanına hakaret ediliyor”  diye güvenlik güçlerine şikâyet ediyor, güvenlik güçleri de anında müdahale ediyor”  diye yazıyordu. 

Yazı şöyle sürüyor: “Beşiktaş Kadıköy vapurunda gördük. Bir grup genç vapur yolculuğu sırasında içinde bol  “hayır” geçen bir şarkıyı seslendirdiler. Vapurdaki bir “sorumlu” vatandaş ve bir özel güvenlik elemanı durumu karadaki polislere bildirdi. Polis vapur yanaşırken çıkışı abluka altına aldı ve gençleri gözaltına almaya çalıştı. Neyse ki vapur yolcuları hep birden tepki göstererek gençleri polisin elinden kurtarmayı başardı. Bu gidiş kötü gidiştir. “Hayır” kampanyasının “Cumhurbaşkanına hakaret” olarak nitelenmesi çok can yakacaktır”  diyordu.


BÜYÜK İSRAİL PLANI ve KÜRESEL GÜÇ OYUNLARI KIYAMETİN HAYALİ BİR REÇETESİ Bu makale Internationalist 360 tarafından yayımlandı. Espen B. Øyul...