Çanakkale Savaşında Atatürk ve arkadaşları |
Çanakkale Savaşı 1. Dünya Savaşı sırasında 1915-1916 yıllarında Gelibolu Yarımadası girişinde Osmanlı İmparatorluğu ile emperyalist İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara savaşı idi. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek istiyorlardı. Başta amaçları, Rusya ile güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmaktı. Ancak ölümüne direnen Türk kahramanları emperyalist güçlerinin saldırıları başarısızlığa uğrattılar ve ummadıkları büyük bir yenilgiyle geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Bu kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermişti ancak kazanan kahramanlık Türk güçlerinin olmuştur.
Çanakkale Savaşı Sonrası Anzak Anneleri Mektupları
Atatürk “Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır” mesajı vermişti…
1915 Çanakkale Savaşına katılıp Çanakkale’de savaş meydanında ölen Anzak askerleri için 1934 yılında Anzak annelerine hitaben Atatürk şöyle seslenir: “Sizler, Mehmetçikler ile yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır.”
Atatürk’ün bu sözleri ile bütün dünyada zihinlere kazınmıştır…
Anzak askerleri |
1934’te Atatürk’ün Anzak annelerine yazdığı mektup şöyle başlıyor: “Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
Atatürk’ün bu sözlerine karşın Avustralyalı bir annenin mektubu: “Gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi. Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz. Çünkü, yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla…” diyordu Avustralyalı bir anne!..
Atatürk’ün bu sözlerine karşın Avustralyalı bir annenin mektubu: “Gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi. Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz. Çünkü, yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla…” diyordu Avustralyalı bir anne!..