Bak!
Şunu
bil ki, 15 Temmuz Fetö darbesi, sokaklara dökülen, halk değil, TSK içindeki
Kemalist subaylardır engelleyenler. İşte bir türlü bunu içine sindiremiyorsun.
Öyle ikide bir eline alıp mikrofonu “milletim
engel oldu Fetö darbesine” deyip durma!
Darbenin tam teşekküllü, Fetöcülerin düzenlemesine, TSK bir bütün olarak
uysaydı nah engellenirdi o sokaklara dökülen halkla.
Başta
sokaklara dökülen halk, darbenin gelgitlerini, faso fisolu çelişkili, ne
yapacaklarını bilemeyip bocaladıklarını anlayan halk cesaret aldı ve sokaklara öyle
döküldü. Tabi birde telefonla katkında oldu diyelim.
Yani
kısacası “millet iradesi” deyip durma. Millet iradesinin katkıları, TSK
içindeki yurtsever subayların sayesindedir. Demem şu ki, TSK bilinçli, planlı,
tam teşekküllü biçimde sokağa çıkmış olsaydı, darbenin önünde o “irade” asla olamazdı, evlerine kapanır, hatta alkışlarla
“idam isteriz” sözleri tersine işlerdi, bilesin.
Gelirsek
idam konusuna…
İdam
konusu gibi evrensel davalarda; “Avrupalılar
kendi işine baksın” diyemezsiniz. Adama
sorarlar “imzan var orada! İmzanı inkâr
edemezsin” Haydi diyelim ki, idam cezası
yeniden yasalaştı, ne olacak? Hani
“milletim istiyor” diyerek idamı
geri getirmek, halkın istediği Apo’nun
asılması, Fetö’nün asılması. Ama idam geri gelmesiyle bunların ikisi de
asılamıyor. yani yeni çıkan kanunlar geriye doğru işlemez, ileriye doğru işler.
O
halde…
Bugün
hamaset yapıp “idam cezası önüme gelsin hemen onaylarım” diyorsun ya, ne Apo’yu asabilirsin ne de Fetö’yü
ama bir gün gelir o onayladığın idam yasası seni asabilir!
Tarih
asla unutmaz…
2002
yılından önce AKP kuruma aşamasında idam cezasının kalkması tartışmalarında
arkadaşlarına “idam cezası kaldırılsın, bir gün gelir bizi asarlar” gibi sözler
söylediğini de o yanında olan arkadaşın anlatmıştır bilesin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder