19 Ocak 2024 Cuma

KONYA-AKSARAY YOLU ÜZERİNDEKİ SULTANHANI ve OBRUK HANI TARİHÇESİ

 


KONYA-AKSARAY YOLU ÜZERİNDE BULUNAN OBRUK HANI ve SULTAN HANI

Obruk Han’ı, Konya-Aksaray Yolu Üzerinde Bulunan Konya’nın Obruk Köyü Girişindedir.

Kuzeydoğu güneybatı yönünde uzanan dikdörtgen planlı bir oturum alanı üzerine inşa edilen han, güneybatı kanadında yer alan avlu ve kuzeydoğu kanadındaki kapalı/barınak bölümünden oluşur. Güneybatı cephesinin ortasında dışa taşkın bir kütle olarak yükselen taç̧ kapı, üst çerçevesi üzerindeki eklemeler ile bir kale kapısı görünümünde tasarlanmıştır; cephenin köselerinde prizmatik birer kule yer alır.

Taçkapının sivri kemerli kapı açıklığının irtibatlandığı sivri beşik tonoz örtülü̈ derin bir giriş̧ eyvanı vasıtasıyla dahil olunan dikdörtgen planlı avlu, iki uzun kenarı boyunca ve karşılıklı olarak yerleştirilmiş̧ mekânlarla çevrili durumdadır. Avluyu kuzey kenarı boyunca sınırlandıran dikdörtgen planlı müstakil beş̧ mekân, sivri beşik tonozlarla örtülü̈ ve avluya sivri kemer gözleri halinde acılan eyvanlardan ibarettir; avlunun güney kenarını ise sivri kemerlerle birbiriyle bağlantılı ve sivri kemerli beş̧ göz halinde avluya acılan mekânların oluşturduğu bir revak kurulusu sınırlandırmaktadır.

 Avlunun batı kanadı fevkani bir kuruluştur; zemin kat, taç kapının irtibatlandığı giriş̧ eyvanının iki kanadındaki sivri beşik tonoz örtülü̈ ve simetrik düzende ikişer odadan müteşekkildir. Hâlihazırda hayli harap olmuş̧ durumdaki birinci kata, geçmişte, giriş̧ eyvanının avluya bakan kapısına bitişik bir merdivenle çıkıldığı anlaşılmaktadır.

Söz konusu katta, bir kapı açıklığıyla dahil olunan ve birbirine iç kapılarla bağlantılı dört müstakil odanın yer aldığı anlaşılmaktadır. Odalar dikdörtgen planlı ve sivri beşik tonozlarla örtülüdür. Güney kanatta yer alan odanın kıble duvarındaki mihrap inişi, geçmişte mescit olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır.

 

 

Avlunun batı kanadında yer alan ve hayli harap durumdaki kapalı/barınak bölümünün, derinlemesine doğrultuda yerleştirilmiş kare planlı ayaklarla beş̧ sahna taksim edilmiştir; sivri beşik tonozla örtülü̈ olduğu anlaşılan orta sahanı daha geniştir. Hanın inşaatında düzgün kesme ve kaba yonulmuş taşlar kullanılmıştır; duvar örgüsü̈ arasında yoğun olarak antik ve Bizans dönemine alt devşirme taşlar da kullanılmıştır. Hanın inşa kitabesi yoktur; Selçuklu cağında ve 13. yüzyılda inşa edildiği kabul edilir. Selcuklumirasi.com

Aksaray Sınırları İçerinde Bulunan Sultan Hanı

Konya-Aksaray yolu üzerinde bulunan Sultanhan’ı Aksaray ilinin Sultanhanı Kasabası'ndadır. Han 1229 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır. 1278 yılında ise Anadolu Selçuklu Sultanı 2. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından genişletilmiştir. Yazlık kısmının geometrik şekillerle süslenmiş muhteşem bir giriş kapısı vardır. Han içinde bulunan tüm yapı, özellikleri itibariyle Sivas’taki Gök Medreseye benzemektedir.

Sivri kemerin hemen altında Elminnetül Lillah (Güç Allah'ındır) duası yazılıdır. Kervansarayın ilk kitabesinde kademeli çıkıntıların olduğu basamaklı çatma tavandan oluşan kubbe ile dış kapı nişini çeviren süs kemerinin iki tarafında altıgen madalyonlar içinde sağda ve solda yer almaktadır. Uzun bir dehlizden geçtikten sonra avluya varılır. Burada arabalara mahsus revak şeklinde yerler, sol tarafında ise kemerli ve yolculara mahsus odalar, salonlar, iki hamam ve ambarlar vardır. Avlunun ortasında dört kemer üzerine dayanmış bir mescit bulunmaktadır.

Bu mescit Selçuklu süsleme sanatını en güzel örneklerinden birini sergilemektedir. Yazlık kısmın sonunda, batı duvarında tezyinat (süsleme) bakımından giriş ana kapısından geri kalmayan bir ana kapısı vardır. Bunun da dış ana kapında olduğu gibi sağında solunda birer niş bulunmaktadır. Kitabe kemer ve nişlerin üzerindedir.

Basık kemerli bir kapıdan girilince kışlık kısma geçilir. Üstü tonozla örtülü bu kısmı kare kasetli dört kısa, sekizer ayak dizisi, beş sahana ayırmaktadır. Ortadaki sahan diğerlerinden daha büyük ve geniştir. Tam ortadaki yerin yukarısı pandantiflerle sekiz kenarlı kasnağa oturan bir kubbe ile örtülmüştür. İçeriyi kubbe feneri ile duvarının sağına ve soluna dörder, dip deki duvarda ise, üç olmak üzere yukarılara açılmış mazgal biçiminde iki pencere aydınlatmaktadır. Bunlardan başka ışık ve hava alacak yeri yoktur. Çok sağlam durumdaki iç portal da kuvvetli rölyefler halinde geometrik yıldız geçmeler ve rozetlerle işlenmiştir. Karatayhan'ın iç giriş kapısı bunu örnek alarak aynen tekrarlanmıştır. Bu iki giriş kapısı Alaaddin Keykubat zamanında, hol kısımlarıyla birlikte tamamlandığına bir işarettir. Mukarnaslı tromplar üzerine oturan kubbe, süslemeleriyle holdeki sade taş minareyi canlandırır. Kubbenin külahı yıkılmıştır. Aksaray İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü http://xn--kltrportali-thbc.com/ Tuncer Arpacı Arkeoloji Türkiye

Hiç yorum yok:

TURANCI-TÜRKÇÜ-SOSYALİST ETHEM NEJAT (1881-1921)

ETHEM NEJAT (1887-1921) Annesinin adı Cavide, babasının adı Hasan'dır. Anne tarafından dedesi Ahmet Cavit Paşa, Çerkes İttihat ve Teavün...