26 Şubat 2011 Cumartesi

BÜYÜK DEVLETLERİN İSTHBARATÇILARI KÜÇÜK DEVLET ADAMLARINI KULLANIRLAR

BÜYÜK DEVLETLER KÜÇÜK DEVLET ADAMLARINI KULLANIRLAR 

Büyük devletler ve gizli servisleri bağımsız devletin bağımsız yetkili biriyle ya da bağımsız bir vatandaşıyla çalışmazlar; bağımlı olabilecek birilerini cımbızla çeker gibi bulurlar ve onlarla çalışırlar. Büyük devletler ve gizli servisler üstün başarı elde etmek için ancak başkalarına bağlı; başkalarına güvenmeyi alışkanlık haline getirmiş, kendi haline beceriksiz, tek başına işe yaramaz, kendilerinin desteğine ihtiyaç duyan kişileri seçerler. Bu tür insanları bulup çalışmak gizli servislerin işidir.

Bazen de büyük devletler hedef ülke önde yöneticilerine yetkisiz, edilgin eş başkanlık verirler ki, kendinin büyük devletlerce sayıldığını sanadursun, oyalansın, işlerimize fazla burnunu sokmasın diye. Bu büyük devletlerin gizli servisleriyle eşgüdümlü çalıştıkları siyasi bir manevralarıdır. Oyalama taktikli eş başkanlık görevi verirler, lakin siyasi yetki vermezler onlara. Siyasi söz yetkisi olmadığından yaptırım gücüde olmayan anlamsız bir tür eş başkanlık görevi. Ama o “eş başkan” görevi verilen kişi hep hayal dünyasında yaşar, kendi küllüğünde horoz gibi ubarır- kabarır, içe; kendi halkına yönelik siyasi malzeme yapar görevini... İnşallah bizim başımıza seçtiğimiz liderler böyle değildirler...

Başbakan Recep Erdoğan ATV’de Konuştu:
Başbakan Recep Erdoğan ATV’de canlı yayınlanan “Başbakanla Gündem Özel” adlı programda, BOP’un Türkiye de tam olarak tanımının yapılmadığını, projenin en başından ölü doğduğu teziyle: “Doğuşta daha adımı atıldığında olmadı, yürümedi bu iş. Fakat bizdekiler (Mualefet) sanki bu ‘BOP hala yürüyor’ diyor. Bunun baş aktörü biziz. Böyle bir şey yok. Çalışma yok... Ama hala bunu konuşuyorlar” demiştir. Şu andaki Libya, Mısır, Tunus vs. olayların bu proje içinde olmadığına da inanmadığını söyler.

Eski ABD çikolata renkli Dışişleri Bakanı Condoleezza Rise tarafından 7. Ağustos 2003 de tarihinde Washington Post’a kaleme aldığı yazı: “Büyük Orta Doğu Projesi” içindir. Orada Rise şöyle der: “Fas’tan Basra Körfezi’ne, oradan Orta Asya steplerine kadar 22 ülkenin rejimlerini, sınırlarını, haritalarını değiştirmek.” diye kaleme aldığı yazısı bir ibret oluşturmalıdır zihinlerde. Yine nitekim ABD Silahlar Kuvvetleri dergisinde yayınlanan yazı ve haritada “Diyarbakır Orta Doğu’nun yıldızı olacak” denerek Diyarbakır “Yahudi-Kürt Devleti” nin sınırları içinde gösteriliyor. Benzer haritalar NATO toplantılarında da sıkça gündeme getirilir.

Açıya şöyle bakarsak Recep Erdoğan’ın “Büyük Orta Doğu Projesi” hakkındaki yeri konumuna dair teyit edici 16 Şubat 2004’deki konuşmasında şöyle: “Şu anda Büyük Orta Doğu Projesi var ya, bu proje içerisinde Diyarbakır bir merkez, bir yıldız olabilir” der. Dahi 31 Mart 2003 tarihinde Recep Erdoğan, The Wall Street Journal adlı İngilizce gazeteye verdiği bir demecinde. Amerikalıların Irak işkâlına destek çıktığını beyan eder. Recep Erdoğan Orada şöyle: “Irak’ta savaşan ABD’li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz” demiştir. Bakın; dua ettiği Amerikan askerleri Müslüman Irak’ı işkâl etmiş, her şeyiyle yok etmiş, bir milyon beş yüz bin Müslüman öldürmüş ve binlerce kadının zorla ırzına geçilmiş Amerikan askerleri için dua etmiş Müslüman (!) Başbakan düşünün.

Ve dahi Recep Erdoğan 8 Haziran 2005’de: “Geniş Büyük Orta Doğu Projesinde demokratik ortak olarak bir görev üstlendik. Şu anda Orta Doğu coğrafyası üzerindeki ülkelere yapmış olduğumuz ziyaretler de, bunun açık ve net örnekleridir” der.

Yine Recep Erdoğan 4 Mart 2006’da: “Türkiye’nin Orta Doğu’da bir görevi var. Biz BOP’un eş başkanlarından biriyiz. Bu görevi yapıyoruz” der. Kendini ele veren bu tür söylenceler böyle olunca, “demokratik ortak olarak bir görev üstlendik” de ki kasıt ne? Onlara göre iyi bir iş, gerçekler ise “BOP için biçilen anlamsız “eş başkanlık görevi” Irak’ta rezilliğin rüsvayıdır.

İktidara geldiğinden bu yana BOP’a kilitlenen Recep Erdoğan, 13 Ocak 2009 Haftalık AKP grup toplantısında ise: “Büyük Orta Doğu Projesinin amacı bellidir. O amaçlar içerisinde Türkiye’nin üstlendiği görev de bellidir. BOP, barış, huzur, insan hakları, hukukun üstünlüğü, ileri demokrasi ve ekonomik kalkınma, kadın hakları ve eğitim özgürlüğünü daha yukarılara taşımak amacıyla atılmış bir adımdır. Burada Türkiye’ye de bir görev verildi ve biz bu görevi üstlendik” der. Ama nedense sayılan haklar hala ortada yok, görevi de kimler verdi Türk halkı nazarında belli değil. Büyük Orta Doğu Projesinde “bize bir görev verildi” diyen Başbakan Recep Erdoğan’ın Orta Doğu Projesi hakkında dedikleri tam bir müstemleke devletinin muhtarı gibidir sanki.

Milli Gazete yazarı M. Şevki Eygi bile, AKP’nin gidişatından hiç hoşnut değil... 
Şu günümüzde Amerika’nın BOP projesiyle niyetini kavramış galiba, 1969’da ki Amerikan hayranlığının yerini nefret almış gibi bir hali var yazılarında gördüğümüz kadarıyla. AKP iktidarının gidişatından, pervasızlıklarına kadar karnı ağrır hale geldi; ishal oldu, afakanları arttı. Yazık yahu zavallı M. Şevki Eygi, Türkiye’yi terk edip gidecek bir memleket arar oldu...
Selman Zebil




Selman Zebil

Hiç yorum yok:

TURANCI-TÜRKÇÜ-SOSYALİST ETHEM NEJAT (1881-1921)

ETHEM NEJAT (1887-1921) Annesinin adı Cavide, babasının adı Hasan'dır. Anne tarafından dedesi Ahmet Cavit Paşa, Çerkes İttihat ve Teavün...