Ronald Trump, Erdoğan’a Dolaylı Olarak Nalına Mıhına Vurarak Övgüler Yağdıran sözleri ile İlginç Açıklamalar Yapıyor. Bu Açıklamaları Sinsice Boşuna Değil Gibi!
Suriye’de "Esad’ın devrilmesinin arkasında Türkiye var” diyor…
Suriye’deki gelişmeler hakkında Türkiye’nin yaklaşımını değerlendiren Ronald Trump konuşmasında: “Türkiye çok akıllı, Erdoğan çok akıllı bir adam ve çok güçlü. İyi anlaştığım biri. Çok güçlü bir ordu kurdu. Kimse kazananın kim olduğunu bilmiyor ama bence Türkiye kazandı” demesi bir tuzak olması düşündürüyor insanı. Bu sözlerden anlaşıldığı kadarıyla, düşmanın veya rakibin seni övüyorsa mutlak altında bir neden aramak gerekir. İşin içinde bir bela gizlidir. Bunu Irak’ta gördük. Ronald Trump’ın Erdoğan’ı Övmesi mi Yermesi mi Sözleri sonra anlaşılacaktır iyi veya kötü…
Bilincinde misiniz? Suriye’deki gelişmeler için ulusal, uluslararası mutfakta birileri bir şeyler kaynatıyorlar, kaynayan şeylerin içine Türkiye de var. Türkiye Kaynatanlardan olmayıp maalesef kanatılanlardandır.
Ronald Trump’ın 16 Aralık 2024’teki konuşmasında zımni olarak Suriye konusunda Erdoğan’ın İsrail ile ortak çalışıyor mu demek istedi tam net değil ancak kimse kimseyi kandırmasın, Suriye’de kazanan ABD-İsrail ve biraz da Rusya olurken, kaybedenler İran ve Türkiye olurken, yok olan ülkede Suriye oldu. Çünkü doğu Suriye’deki topraklarda ABD petrolleri kaparken, İsrail Golan tepelerini olduğu gibi kendi sınırları içerine alırken, Türkiye ise Emevî Caminde namaz kılma ile işi Allah’a kaldı.
Ronald Trump’ın son konuşmalarına bakınca, “Erdoğan çok zeki biri” acaba Erdoğan’ı övüyor mu, yoksa alaya mı alıyor derseniz, Erdoğan’a tuzak kuruyor gibi. Bir bakıma Trump, Erdoğan’ı gaza getirip, karma karışık Suriye’nin içinde yanan ateşin atıyor. Bunu yaparken de Trump, Erdoğan’ı pohpohlayarak Erdoğan’ı gaza getirip kurt kapanına sokmak istiyor gibi. Doğrusu ABD olsun Avrupa olsun, Türkiye Suriye’de öne sürerek rol verelim başrolü ise biz oynayalım.
Erdoğan, güvenip Trump’a gaza gelip, yeniden büyük Osmanlı hayallerine kapılıp, İslam dünyasına halife olacağım sevdalarına kapılır mı acaba? Bir bakıma dillendirdiği buna bir gösterge olan, “Biz sınırlarımıza sıkışamayız” diyerek, sınır ötesine ülkeyi aşırıp büyük bir felaketin kapısını naçar mı acaba?
Trump’ın kafa karıştırıcı açıklamasının ardında Erdoğan’ın kafa karıştırıcı sözleri…
Erdoğan ise kendisinde bir güç var olduğu edasıyla Trump’dan sonra şöyle bir demeç veriyor: “Türkiye, Türkiye’den daha büyük. Türkiye mukadderatından kaçamaz. Ufkumuz 182 bin kilometrekare ile sınırlandıramayız. Millet olarak tarihin bize yüklediği misyonu kabul etmeliyiz. Bu kutlu yolculukta sorumluluklar yerine getirilmeli.” Diyordu.
Erdoğan kendisi için Trump’ın dediklerine “tespiti yerinde” diyordu…
Daha sonra Erdoğan Trump için: “Sayın Trump da aslında bir durum tespiti yaparak, ülkemizin gücü ve etkinliğinin altını çiziyor. Doğru söze ne denir? Tespitler yerinde. Aramızda herhangi bir sıkıntı gerçekten yok. Devri-teslimden sonra bizde ilk tebriğimizi yapar, gündemimizde bulunan konuları samimiyetle ele almaya başlarız” diyordu.
Yani artık o kadar ivedi gelişmeler oluyor ki, İsrail eze eze kazanıyor, Suriye topraklarına yerleşiyor. Akdeniz kıyılarındaki Tansus, Laskiye gibi kentleri bombalayarak yerle bir ediyor. Fiili olarak üç Suriye sınır köylerini daha eline geçiriyor tık yok. ABD taşeronluk yapıyor, BOP Eş Başkalığı görevi verilen, görevini yapıyor, Suriye ise parçalanıyor!
Suriye Çok Riskli ve Kırılgandır, Bölgede Haşere Üreten Ülke Olma Yolunda
Emevî caminde namaz kılmakla devlet ciddiyeti yok edilmiştir. Bu iktidar gerçekler üzerinden değil, sembolik söylem ve eylemler üzerinden tolumu kandırarak yön vermektedir.
Öyle şarlatan Ronald Trump’ın konuşmaları gösteriyor ki, bütün Suriye’de olup bitenlerin faturalarını Türkiye’ye kesip hesabı ödetecekler gibi! Haşereler bölgeye yayılacak, bu en çokta Türkiye’ye zarar verecektir.
Trump boşuna şarlatanca konuşmadı…
Ülkede ne kadar yetişmiş nitelikli insan gücü varsa ülkeden yurtdışına gidiyorlar, ülkeye ise ne kadar tersi niteliksiz, beceriksiz, okumamış, Ortadoğulu, Uzakdoğulu, Afrikalı salt gösterileni yapan “evet efendimci” demokrasi kültüründen bihaber, evrensel kültüre uzak, hak, hukuk nedir bilmeyen, sorgulayamayan, sormayan emir kulları ile ülkeyi doldurup, ülkede kalıcı olarak kendi keyfine göre yönetmek isteyen bir otokratik sistem oluşturulmaktadır.
Von Der Leyen alelacele Türkiye’ye geldi Erdoğan ile görüştü. Suriyeli göçmenleri ülkesinde tutması için 1 milyar avro vereceklerini söyledi. Bu demek oluyor ki, “sana 1 milyar Avro veririm, Suriyelileri de tuttururum” demektir Bundan insan utanır
Suriyelilerin Suriye’de doğurganlık ve üreme oranı %3.4 iken Türkiye’deki Suriyelilerin doğurganlık oranı ise %5.3 olarak tespit edilmiştir. Bu demek oluyor ki, Suriyeliler Türkiye’yi sevişme ve çocuk üretme merkezi yapmışlar.
Suriye’de demokrasi gelip özgür kadın, özgür halk ile ileri gider…
Öyle HTŞ sözcüsünün tepki çeken, “Adalet ve savunma bakanlığı kadınların doğasına uygun değildir” sözleri bir kişinin kendi görüşleri olarak kalmayıp genel yöneticilerin sözü olarak sürerse işler vahim demektir. 21 Aralık 2924
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder