11 Kasım 2014 Salı

ALTAY TÜRKÜ GRİGORİ GURKİN (1870-1937)

GRİGORY GURKİN, Ön Adı Çoros Gurkin (1870-1937)

Gurkin, Altay Türklerindendir. 1870 yılında Altay Ulalu Curt’a bağlı Caş Tura’da doğmuştur. Orada Rus Ortodoks misyonerlerin açtığı okulu bitirmiş 1897 yılında Petersburg’a gitmiş. Orada resim akademisine kayıt yaptırmak istese de, geç kaldığı için kabul edilmez. Bir an İvan İvanoviç Shishkin (1832-1898) tanışır. Gurkin onunla 8 ay çalışmış, ondan resim konusunda dersler almış. Daha sonra 1899’da Petersburg Resim Akademisine sınavsız alınmıştır. 4 yıllık eğitimden sonra, Altay Masalları derlemeye başlar. 1926 yılında Rus şair G. Vyatkin ile birlikte Altay masalları yayımlamaya başlar.

Daha çok O, Sibirya ve çevresinde yaşayan bütün Türk boylarının çok iyi tanıdıkları efsaneleşmiş bir önderidir. Daha çok doğayla bütünleşmiş resimleriyle tanınmasa da O, aynı zamanda iyi bir Türkolog ve etnolog kimliklidir.

1917 Ekim Devriminden sonra Gurkin ve Altaylı aydınlar Ruslara karşı bağımsızlık mücadelesine girişirler. Altay ve Sibirya’daki bütün Türk boyları içine alacak “Karakorum” adında bağımsız bir devlet kurma niyetleri vardır. Dahi, bu iş için küçük bir ordu bile oluştururlar. Bu arzunun gerçekleşmemesi sonucunda Gurkin 1919 yılında Moğolistan’a, daha sonra 1921 yılında Tuva Türklerin içine girer ve Tuvalar onu bağırlarına basarlar. Hala Tuvalar ve Altaylılar, Gurkin'in Pantürkist harekatından dolayı sevilmekte ve takdir edilmektedir. 

Çoros Gurkin, hala günümüz Sibirya-Altay Türklerince bağımsızlık kahramanıdır. 4 bine yakın yapıtları bulunan Gurkin’in en öneli yapıtı, 1907 yılında, “HAN ALTAY” adlı tablosudur. Bu tablonun 1926 yılında biraz değiştirerek (alta ki iki resme bakınız) kartal resmi ve yeşil ağaçları yok eder. Yani, bir neslin yok olmasını tuvale yansıtması, Altay bölgesinde 1930 yıllarda bir Turancı hareketin baş göstermesi korkusundan olsa gerek, bu tablosu yüzünden “Pantürkist Ressam” suçlanmasıyla cezalandırılır..

Gurkin,1921-1926 yılları arasında devlet memuru olarak çalıştığı Tuva Cumhuriyetinde 1930 yıllarında pullar üzerine basılmış “Turan” damgası olduğu iddiasıyla 1934 yılında Stalin rejimi tarafından “Turancı” suçlanmasıyla tutuklanır.  1937 yılında, Rus usulüne göre ensesine kurşun sıkılarak öldürülür.  

Doğayla iç içe bir yaşam, Altay dağlarının görkemli eteklerinde yaşamak, onu arada bir zaman dağlara yolculuk etmesini sağlar. 1897 yılında İvan İvanoviç Şişkin adlı bir Rus ressam ona yeteneğini gösterir, iyi bir resim sanatçısı yapar. Daha sonra da St. Petersburg Akademisi Resim bölümünden mezun olur. St. Petersburg’da Gurkin ilk profesyonel resmini 1894 yılında yapar. 1895 yılında “Kamlanie” (Kurban Gecesi) adlı resmini yapar.

Gurkin’in 1907 yılında tuvale yansıttığı “Han Altay” adını verdiği resminde kayada kanatlarını açmış bir kartal var, ağaçlar canlı, dağ öyle!  

Resim 1907, ötekisi Resim 1926 
Daha sonra 1926 yılında tuvale çizdiği resminde kartal resmi yok, ağaçlar daha soluk, bazıları kurumuş, yok olmuş, dağ soluk kalmış. Bunu anlamı, nesillerin yok olduğunun bir dram halinde yansıtması olarak açıklanır.

Gurkin’i büyüleyici Altay yurdunun büyüleyici doğası, alabildiğine geniş coğrafyası etkisiyle eline boyasını, tuvalini ve fırçasını alır, başlar çizmeye Altay dağlarının canlılığını tuval üzerine.

Gurkin’i idama götüren, “Pantürkist”
olarak suçlanmasına neden olan “Han Altay” resmidir. “Han Altay” adını verdiği birinci resmini, Rusya Federasyonu içinde bulunan, katıksız Türklerin bulunduğu yerin adıdır.
                                                                                                               





Hiç yorum yok:

BÜYÜK İSRAİL PLANI ve KÜRESEL GÜÇ OYUNLARI KIYAMETİN HAYALİ BİR REÇETESİ Bu makale Internationalist 360 tarafından yayımlandı. Espen B. Øyul...