7 Eylül 2025 Pazar

BEYŞEHİR GÖLÜNDE YOK OLMA TEHLİKESİ TAŞIYAN BALIK TÜRLERİ

 


Beyşehir Gölünün Kurumasına Neden Olan Tehditler
Doğa Derneği, GEF Küçük Destek Programı desteğiyle Beyşehir Gölü Havzası’ndaki Nesli Tehlike Altındaki Balık Türlerini Koruma Projesi kapsamında yaptığı alan araştırmaları boyunca soyu tehlike altındaki balık türlerine yönelik tehditleri belirlemeye çalışmıştır. Yerel türlere yönelik tehditlerin en başında göle sonradan aşılanan türlerden olan sudak (Sander lucioperca) yöredeki adıyla levrek ve dişli balık olarak bilinen Sudak etçil bir balık türü olması nedeniyle gölde yaşayan diğer otçul balık türlerini yemesi ile yok olmasına neden olmuştur. Bir diğer yandan sudak, ekonomik getirisi nedeniyle yerel balıkçıların salt kazanmak uğruna vazgeçemeyeceği bir tür av balığı durumunu almıştır.

Günümüzde soyu tehlike altındaki balıklardan nadiren görülebilenleri sudak gibi göle aşılanan yabancı türler nedeniyle göle akarak ulaşan akarsulara kaçmış ve buralara sığınarak yaşamlarını sürdürmeye çalışmışlardır.

Dahi, ayrıca 2000’li yılların başında göle aşılanmış olan gümüş balığı da çoğalarak büyük sürüler oluşturması ve zooplankton ve balık larvalarını yiyerek beslenmeleri nedeniyle gölü larva aşamada yaşam olanı olarak kullanan balıklar için büyük tehdit oluşturmaktadır.

Bölge balıkçılarının başka bir sorunu ise elektroşokla avlanmalarıdır. Bu avlanma yöntemi yalnızca bölge doğası ve canlı çeşitliliği için değil, insan yaşamı için de ciddi bir risk oluşturmaktadır. Balıkların aşamadığı setler, barajlar, deşarj ve sulama kanalları, tekstil fabrikası ve kanalizasyon atıkları göl ve gölde yaşayan balık türleri üzerine diğer tehditler olarak gözlenmektedir.

Böylece Beyşehir Gölü, değişik kaynaklardan gelen balıkların aşılanması nedeniyle, yabancı türlerin yerli balıklar için artan tehdidi altına sokulmuştur. Sudak adlı balığın nedeniyle yerli balık türleri ve göldeki diğer yerli canlı çeşitliliğin yok olmasına neden olmuştur. Son yıllarda Beyşehir gölünde ve gölü besleyen derelerdeki yabancı türler nedeniyle; Pseudorasobra parva, Knipowitschia caucasica ve Alburnus escherichii yerli türler üzerine olumsuz, ölümcül etkilerin arttığı gözlenmiştir. Son yıllarda gölün su seviyesi, gölü besleyen yüzey ve yer altı sularının kullanımı nedeniyle önemli derecede düşmüş olup, göl nerdeyse tamamen otlanıp bataklığa dönüşmüştür. Buda gölde suyun azalışından, güneşin gölün tabanına kolayca ulaşışından dolayı güneşi gören yerlerde ot ve sazlık alanlar otlanarak suyu boğmaktadır.

Son olarak 2025 Ağustos ayına gelindiğinde gittikçe gölün su seviyesi düşerek otlanmaya başlamıştır. Ayrıca gölü besleyen yüzey ve yer altı sularının kullanımının artması nedeniyle de önemli biçimde göldeki su dengesi düştükçe düşmüştür. Genelde yöre insanının ana geçim kaynakları tarım, hayvancılık ve balıkçılıktır. Özellikle tahıl ve baklagiller üretimi yaygındır. Göl Beyşehir halkının evlerinde içme amaçlı olduğu gibi sulama amaçlı da kullanılmaktadır. Gölün güneydoğusunda yer alan Beyşehir Kanalı ile önce Suğla Ovası’na giden göl suları, buradan da Apa Barajı’na aktarılarak Çumra Ovası sulamasında kullanılmakta ve hatta Tuz Gölü’ne bile drene edilmektedir.

Beyşehir Gölü Havzasında Soyu Tükenme Tehlikesinde Olan Balıklar

Yağlı Balık (Pseudophoxinus anatolicus) IUCN kategorisi: EN (Endangered)-Tehlike altında Dağılım: Türkiye’de Ereğli, Beyşehir ve Suğla Gölleri’nde ve bu göllerin havzalarındaki derelerde bulunur. Beyşehir Havzası’nda ve Suğla Havzası’nda hala bulunmaktadır. Büyükçay kaynağı, İlırmak Deresi, Küçükdere (Yenişarbademli) ve Şarkikaraağaç Salur Deresi bilindiği yerlerdir Popülasyonu: Bu türün nüfus eğilimleri hakkında veri bulunmamaktadır fakat bölgedeki birçok tehdit nedeniyle en iyi tahminle yavaş yavaş azaldığı görülmektedir. (Freyhof, 2014). (İlhan ve diğer., 2014).

Beyşehir Sirazı (Capoeta mauricii)
Beyşehir Şirazı (Capoeta mauricii) Soyu tükenmekte olup Kırmızı Liste Kategorisi: EN (Endangered)-Tehlike altındadır. Bu türün dağılım alanları: Beyşehir Havzası, Melendiz (Ihlara Vadisi) ve Karaman Yeşildere akarsularında kaydedilmiştir (Freyhof, 2014d).

Beyşehir Gölü’ne dökülen dereler ile Derebucak Çayı’nda yaygındır. Ayrıca Suğla Gölü’ne dökülen soğuksu kaynakları ile Gökçehüyük Göleti Çarşamba Kanalı, Apa Baraj Gölü, Sarıöz, Soğuksu ve Üstünler Çayları, Hüyük Mutluköy Göleti’nde ve Yeşildağ yakınlarında da bulunur (Küçük ve Gülle, 2014).


Beyşehir Şirazı (Capoeta mauricii)

Göle sonradan atılan ve oldukça çoğalan etçil yabancı bir tür olan sudak balığının getirilmesiyle Beyşehir Gölü’ndeki nüfus 1990’lı yılların sonlarına doğru çökmüştür. Bu türün neslinin tükenmiş olduğu düşünülüyordu ancak daha sonra Beyşehir Gölü’nün kollarında ve Melendiz ve Yeşildere akarsularında yaşayan küçük nüfuslar bulunmuştur. Beyşehir Gölü’nden bolca çıkan ekonomik değeri olan bir zamanlar önemli bir ticari türdü.

Bir zamanlar gölcül olan bu tür göle akan akarsularda üremek için, gölden uzaklaşmış, akar sulara sığınmıştır. Soyu tükendi sanılsa da salt göle akarsularda bulunmaktadır. Çok nadiren göllerde de bulunur Akıntılı ve bol oksijenli soğuk suları tercih etmekle birlikte, ılık ve durgun sulara da uyum sağlayabilen balıklardır. (Freyhof, 2014d). (Küçük ve Gülle, 2014)

Yağ balığı (Pseudophoxinus anatolicus)
Beyşehir Gölünde bolca çıkan Yağ Balığı olarak bilinen türün bölgede eti sevildiği için bu tanınırlığı almıştır. Bu nedenle popülasyonları üzerindeki etkisi yüksektir. 1970’li yıllara kadar bu balık türü, Beyşehir Gölü’nde oldukça bol bulunmakta olup bölgede en önemli bir ticari türdü. Artık çok nadir olması nedeniyle bugün ticari bir önemi kalmamıştır. Hala Beyşehir gölünün batı kesimlerindeki avlaklarda pek yoğun olmasa da avlanılmaktadır. Yaşam alanları ise, yoğun bitki örtüsü olan, durağan veya yavaş akan dereler ve göller.


Yağ Balığı (Pseudophoxinus anatolicus)

İç Anadolu göl balıklarının doğal avcıları yoktur. Sonuç olarak, yabancı bir avcı türler göle atılmasıyla ortaya çıkan etçil avcı balıklar için küçük yerli türler hızla biçimde yok oluyorlar. Beyşehir Gölü’nden bu türlerin tamamen nerdeyse soylarının yok olduğu gözlemlenmektedir. Bir yandan da gölün kurumasına doğu suların çekilmesi de büyük etkili olmaktadır. Ne yazık ki, bir daha üreyip çoğalmaları, korunmaları için bir güç artık yoktur. Ancak dere yataklarında kalan az miktarda olan balıklar için korunmalıdır.

Beyşehir Çöpçü Balığı (Oxynoemacheilus atili)
Beyşehir çöpçü balığı (Oxynoemacheilus atili) Soyu tükenmekte olup, Kırmızı Liste Kategorisi: NT-Tehlike altına girmeye yakındır. Bu balık türünün de Anadolu’ya özgü (endemik) olup Beyşehir Gölü’ne su akan derelerde ve Akdeniz Havzası olan Manavgat drenajında yaşarlar. Beyşehir Gölü’nün kıyısal alanları ve göle yavaş akan derelerin temiz bölgelerini tercih ederek oralarda yaşarlar. Türün en önemli yaşam alanı Beyşehir yakınlarında bulunan tarihi Eflatun Pınar olmaktadır. Araştırmalara göre bu türe ait nüfus verisi elde yoktur, ancak yayıldığı bütün derelerde bol ve yaygın olarak bulunurlar. Bu tür Beyşehir Gölü’ne akan 15’e yakın derede ve Manavgat nehrinde hala çok miktarda bulunmaktadır. (Freyhof, 2014j).


Beyşehir Çöpçü Balığı (Oxynoemacheilus atili)

Bu türün yaşam alanları, yavaş ve orta akışları olan suları tercih ederek yaşamakta. Bu türün tehlikeye girmesi, suyun azalması ve doğa değerinin bozulması türün yok olmasına başlıca nedendir. Tüm akarsularda hala bol miktarda bulunmakla birlikte akarsulardan su çekilmesi nedeniyle su sıkıntısı yaşanmaktadır. Hala akar sularda bulunması yanında gittikçe yaşam alanlarının daralmasına, suların çekilmesi ve yabancı avcı türlerin (etkileri bilinmemektedir) yaşam alanlarını istila etmesi nedeniyle yavaş yavaş azalmaktadır.

Kaya balığı (Gobio microlepidotus)
Kaya Balığı (Gobio microlepidotus) yok olmak üzere olduğu için Kırmızı Liste Kategorisi, VU (Vulnerable) bunmaktadır. Kaya Balığı Beyşehir Gölü’ne akan derelerde yaşamakta olup, çoğunlukla göle akan Eylikler, Üstünler, Sarıöz, Soğuksu, İlırmak ve Bozkır Çayı ile Çarşamba Kanalı, Eflatun Pınar kaynağında ve Suğla Gölünde yaşamaktadır.


Kaya Balığı (Gobio microlepidotus)

Üremesi konusunda ise eskisi gibi olmayıp, giderek nüfus yoğunluğunda düşmektedir. Ekonomik değeri: ise düşük değerli bir besindir. Yaşam alanları, kum ve çakıl altındaki yavaş akan veya orta derecede hızlı akan sularla, çok yoğun olan su bitkisi alanlarında yaşama tutunurlar. Bu balık türünün yaşamına tehdit, yaşadığı akar suların önlerine barajlar kurulması ile suların çekilmesi soyu, bir daha geriye dönüşümü olmayacak biçimde kaybolmaktadır. Ayrıca doğal yaşam alanı olan göle atılan etçil sudak balıkları tarafından yenir olması da yok olmasına neden olmaktadır. Bu göle sonradan atılan yabancı sudak balığı ve diğer yabancı türler göle sahip olduklarından bu balıklar ise çoğunlukla gölde kalırken bu türlerde gölden uzaklaşarak daha çok akar sulu derelerde yaşama tutunmuşlardır…

Yılanbalığı, Taşısıran (Cobitis bilseli)
Yılanbalığı (Cobitis bilseli) olan bu tür de Kırmızı Liste Kategorisi: EN-Tehlike altında bulunmaktadır. Beyşehir Gölü’nün kuzeydoğusuna doğru uzanan Sarıöz ve Sarıçay derelerinde ve Soğuksu ve Üstünler Çaylarında, Beyşehir göl çıkışındaki Çarşamba Kanalında, Seydişehir Suğla Gölü’nde de yaşamaktadır.


Yılanbalığı, Taşısıran (Cobitis bilseli)

Yılanbalığının üremesi ise yukarda adı geçen bütün bölgelerde oldukça bol bulunur ve var olan çoğunluk eğilimleri tam bilinmemektedir. Bu balık belirli bölgede yaşamı tehdit altındadır ve nüfus oranı tam olarak bilinmemektedir. Yılanbalığının ekonomik değeri ise balıkçılar için pek değeri olmayan bir türdür. Yaşam alanları ise, gölde veya bol suyu akan kumlu ve çakıllı, bol yoğun bitki örtüsüne olan derelerin tabanlarında yaşamayı severler.

Yılanbalığı türü, yaşadığı akarsuların ve kanallar kirlenmesi yaşamlarını tehdit etmektedir. Ayrıca göle atılan yerli, göle özgü olmayan sudak balığı nedeniyle göldeki yerli balık çeşitliliğinde azalmalar olmasının nedeni olmuştur. Yaşayanlar da etçil dişli sudak balığından kaçarak daha çok sudak balığının gidemediği kıyılara ve akar derelere sığınmışlardır.

Son yıllarda yabancı türler Pseudorasobra parva, Knipowitschia caucasica ve Alburnus escherichii adlı balık türlerinin yerli Beyşehir Gölü balık türlerinin bulunduğu derelerdeki nüfus türlerini artırdığı ve ayrıca yerli türler üzerine etkileri bilinmemektedir.

Yılanbalığı (Cobitis battalgili) 
Yılanbalığı (Cobitis battalgili) Kırmızı Liste Kategorisi: EN (Endangered)-Tehlike altında! Bu türün Beyşehir havzasında bulunan kuzeyinde Çeltek Deresi, doğusunda Eflatun Pınarı Deresi, güneyinde İlırmak Deresi diye üç dere bulunmaktadır.

Ayrıca Akdeniz Havzasında Manavgat Deresi’nde bulunur. Türlerin yaşama karşı sürekli azalmaktadır. Halk arasında ekonomik değeri ise pek yoktur. Yaşam alanları ise çakıllı, kumlu, balçıklı alanlarda yaşama tutunurlar. Yani, balçıklı, kumlu yataklardan akan su ve yoğun su altı bitki örtüsü arasında yaşamayı sever. Beyşehir havzasındaki orta derecede kirlenmiş derelerde doğal olarak yaşayabilmektedir.


Yılanbalığı (Cobitis battalgili)

Koruma eylemleri: Bu türler için halihazırda herhangi bir koruma faaliyeti bulunmamaktadır. Bölgenin korunması, su kaynaklarının yönetimi ve yabancı türlerin artışına yönelik farkındalık ve bunun kontrolü önerilen faaliyetlerdir. Ayrıca, bu türün dağılımı bazı saha araştırmalarıyla daha iyi aydınlatılmalıdır (Freyhof, 2014f).

Kızılkanat, Kababurun (Chondrostoma beysehirense)
Kızılkanat Balığı (Chondrostoma beysehirense) Kababurun olarakta bilinen bu balık türü Kırmızı Liste Kategorisi: EN (Endangered)- Tehlike altındadır. Bu tür, salt Anadolu’daki Beyşehir Gölü’ne akan üç akarsudan Sarıöz kanalı, Soğuksu ve Üstünler Çayları ile Suğla Gölü olarak bilinmektedir. (Freyhof, 2014e ve Küçük ve Gülle, 2014).

Bu türün üremesi çok düşüktür ve salt içeriye doğru akan akarsularda görülürler. Türün Beyşehir Gölü havzasında görüldüğü ve 1954 yılında birileri tarafından göle atılan yabancı tür olan sudağın yüzünden dolayı Beyşehir Gölündeki yerli balıklar arasında çok büyük bir balık türlerinin yok olarak çöküşünü hazırlamıştır. Beyşehir halkı için ekonomik değeri olup, Beyşehir Gölünde yaşayan bu balık ticari bir türdü.


Kızılkanat Kababurun (Chondrostoma beysehirense)

Kızılkanat balığının yaşam alanları, orta derecede hızlı akan, suyun berrak ve genelde vejetasyon olan akıntılarda yaşar. Su çıkarma sondajların ve su akan derelere barajlar yapılması oraların su tutması yanında iklim değişikliği, yağışların azalması yüzünden ciddi kuraklıkla birlikte, göle atılan yabancı türlerin baskısı bu türe büyük tehdit olmuştur. Artık çok geç kalınmış, türün, göle sonradan atılan sudak balıklarının istilası sonucu bir daha yeniden üreyip çoğalması çok zordur, bu tür için aktif bir koruma söz konusu değildir artık.

Yararlanılan Kaynak: Freyhof, 2014e). 2014 yılında Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi işbirliği ile üretilen kızılkanatlar göle salınmıştır. 

Dişli Sazancık Balığı (Aphanius anatoliae)
Dişli Sazancık Balığı (Aphanius anatoliae) Bir başka adı da yosun balığı olan bu tür, Kırmızı Liste Kategorisi: NT (Near Threatened)- Tehlike altına girmeye yakındır. Yaşam alanı ise, Anadolu’da endemik (yör3eye özgü) olan bu türün Beyşehir ve Eğirdir gölleri ile bu göllerin havzalarındaki durgun akarsular, kaynak sularında bulunur.


Dişli Sazancık Balığı (Aphanius anatoliae)

Beyşehir Gölü Havzası’ndaki Eflatun Pınar kaynağında ve gölün kıyısal alanlarında yaygın olup Büyükçay Kaynağı, İlırmak Deresi’nde de yaşadığı bilinmektedir. Üremesi ise, birçoğu bölgedeki pek çok tehdit nedeniyle yok olma eğilimindedir. Halk arasında da bu türün balıkçıların avladıkları türden değildir.

Dişli Sazancık Balığın yaşam alanları ise, temiz, iyi oksijenlenen akış halindeki tatlı sular, kaynaklar ve kaynakların oluşturduğu küçük gölcüklerde yaşarlar. Su çekilmesi ile, akarsuyun ve kaynakların kuruması, kurutulması bu türe yönelik büyük tehditlerdir. Yine bu tür, dışarıdan getirilen, Beyşehir Gölüne atılan sudak (Sander lucioperca), gümüşi havuz balığı (Carassius gibelio), sivrisinek balığı Gambusia sp. ve gümüş balığı (Atherina boyeri) türlerinden de etkilenmekte olup, şu anda sivrisinek balığının dağılımı, Beyşehir yöresinde düşük kış sıcaklıklarının artması ile gelecekte ki iklim değişikliği ile bölgede bu sivrisinek balığının çoğalma ve dağılım alanının artmasına neden olacaktır.

Hitit yağ balığı (Pseudophoxinus hittitorum)
Hitit Yağ Balığı (Pseudophoxinus hittitorum) IUCN kategorisi: EN (Endangered)- soyu tükenme tehlikesi altındadır. Bu tür Beyşehir Gölü’nün doğusunda bulunan Eflatun Pınar Deresi’nde ve Beyşehir Gölü’nün güneyinden akan Bakaran Deresi’nde ve Yeşildağ’da bulunan Deliktaş Kaynağı bulunmaktadır. En yaygın olduğu bölgeler ise Eflatun Pınarı, gölün batı kıyılarındaki kaynak suları ve Derebucak Çayıdır.


Hitit Yağ Balığı (Pseudophoxinus hittitorum)

Bu türün üremesi ve eğilimleri hakkında derinlemesine bir veri bulunmamaktadır, ancak bölgedeki birçok tehdit nedeniyle kuşkusuz yavaş yavaş azalarak yok olacağı biliniyor. Yetiştiği alanlar, yoğun bitki örtüsü olan dereler veya temiz, soğuk kaynaklı suları olan dereler tarafından beslenen ırmaklarda bulunur. Suların çekilmesi, barajlar tarafından akar suların önünün kesilmesi, sularda kirliliğin artması, iklim değişikliğine bağlı olarak yağışların git gide azalması bu tür için başlıca tehditlerdir. Selman Zebil 8 Eylül 2025

Yararlanılan Kaynaklar:
Burçin Feran, Itri Levent Erko
E. Bayçelebi, D. Turan, B. Japoshvili, 2015. Fish Fauna of Çoruh River and Two First Record for Turkey. Turkish Journal of Fisheries and Aquatic Sciences (15). pp. 783-794.

Doğa. 2018. “Diverse and Fragile: Turkey’s Wetlands” Doğa Derneği, İzmir. (Yayınlanmamış rapor)

J. Freyhof, 2014c. Pseudophoxinus hittitorum. The IUCN Red List of Threatened Species 2014: e.T19449272A19849689. http://dx.doi.org/10.2305/IUCN. UK.2014-1.RLTS.T19449272A19849689.en. Downloaded on 08 July 2017.

F. Küçük, İ. Gülle, “Beyşehir Sirazbalığı (Capoeta mauricii)’nın Yayılış Alanı, Korunması ve Geliştirilmesine Yönelik Yaklaşımlar.” 2. Balıklandırma ve Rezervuar Yönetimi Sempozyumu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Eğirdir Su Ürünleri Arş. İstasyonu Müdürlüğü, 20-22 Mayıs 2015, Eğirdir

Eastern Mediterranean. Cambridge, UK, Malaga, Spain and Gland, Switzerland: IUCN. xiv+132pp.

D. Turan, M. Kottelat, S. Engin. 2009. “Two new species of trouts, resident and migratory, sympatric in streams of northern Anatolia (Salmoniformes: Salmonidae). Ichthyological Explorationof Freshwater” Journal, 20, 333-364.

D. Turan, M. Kottelat, Y. Bektaş, 2011. “Salmo tigridis, a new species of trout from the Tigris River, Turkey (Teleostei: Salmonidae)”. Zootaxa 2993: 23-33.

D. Turan, M. Kottelat, S. Engin, 2012. The trouts of the Mediterranean drainages of southern Anatolia, Turkey, with description of three new species (Teleostei: Salmonidae). Ichthyological Exploration of Freshwaters 23: 219–236.

D. Turan, M. Kottelat, S. Engin, 2014a. Two new species of trouts from the Euphrates drainage, Turkey (teleostei: Salmonidae). Ichthyological Exploration of Freshwaters 24 (3): 275-287.

Hiç yorum yok:

BEYŞEHİR GÖLÜNDE YOK OLMA TEHLİKESİ TAŞIYAN BALIK TÜRLERİ

  Beyşehir Gölünün Kurumasına Neden Olan Tehditler Doğa Derneği, GEF Küçük Destek Programı desteğiyle Beyşehir Gölü Havzası’ndaki Nesli Tehl...