14 Haziran 2024 Cuma

KUTNU ve FERMENE ANADOLU TÜRKMEN GİYSİLERİ KÖKENİ

Türkmen Giysilerinden Fermene-Cepken
Daha çok Anadolu’nun güneyine düşen Yörük kadını ve erkeklerin yaşlanıp iyice deneyim kazanınca kebzence olur adı. O oymağın bilge kişisi, akıl danışılanıdır artık. Konargöçer Türkmen toplulukları kadınlarına erkeler eşitliği yüce bir hak tanır. Yörük kızları, başlık parası ile satılmazlar; sevdiklerini kendileri seçerek evlenirler.


Torosların orta ve batıya doru kesimlerinde daha çok Yörük kızları evlenirlerken “Mor Cepken” ve “Fermene” adı verilen bir yelek, altında kutnu etek ile evlenirler. Herhangi bir nedenle eğer evlilikte bir terslik olursa Yörük kadını erkeğine karşı boşanma özgürlük hakkını kullanır. Bu daha çok adatılmış, ihanete uğramış olmanın rengi olan “Mor Cepken, yani, “Mor Çatı” olarak ta kullanılır…

Daha çok Batı Toroslar ve Aysın dolaylarında, evli Yörük kadını, ihanete uğrayınca ya da kocası tarafından aşağılanıp dövülünce, bir şekilde Mor Cepkeni giyip herkesin görebileceği bir meydan yere otururdu. “Mor Cepken” ile oturuşunu gören, anlar ki, “Ben bu kocamı boşadım” demek olduğunu anlar. Bu töre karşında akan sular durur, herkes saygıda kusur etmezler; kadınlar derlenir başına, ağzı laf yapan deneyimli kadılar, analar, bacılar, doğum ebeleri “Mor Cepken” giyen kadının çevresini alırlar…

Boşadığı kocası ise evinden dışarı çıkamaz, kahveye gidemez, kimse yüzüne bakmaz. Büyük ödün verip de karısına Mor Cepkeni çıkartamazsa evlenemez, ömrünün sonuna kadar dul kalır. Çünkü kimse ona kimse kızını vermez. Körocak olarak kalır. Konargöçer Yörüklerin kadınları böyledir! 1800 yılların sonlarına doğru, Aydın-Nazilli dağlarında, dağa çıkarak kadın hakları için savaşan “Gizemli Kadın Efe” olarak tanınan bunlardan biridir. Ege yöresinin unutulmaz bir er kadındır. Yararlanılan kaynak kişi Cabbar Bozdan

Mor cepken Ege efelerinin giydiği bir giysidir. Buralarda efelik kadın erkek işi değil yürek işidir. Kybele, Artemis, Tahtacı Yörüklerinden bu yana kadın baş tacıdır bu topraklarda...

Anadolu Kadınlarının Kültürel-Geleneksel Kutnu Kumaşı
Anadolu Kültüründe kutnu kumaşı ve üç etek giysilerdendi. Anadolu'da bir sözlü sözlerden bir söz vardır: “Alaca basma tez satılır, kutnu kumaş geç satılır” diye. İşte o 
kutnu kumaş, el tezgahlarında üretilen, Anadolu kültürünün en değerli ürünlerinden biri olan, Şamlar köyünde biçilip dikilerek adına “üç etek” denen ve özel günlerde kadınların giydiği idi. Geleneksel kutnu dokumacılığını, tarihin en eski dönemlerine kadar uzanan Gaziantep’te dokunan; Gaziantep’e özgüdür. 

Bazı kutnular, gökkuşağının renkleri andıran görünümüyle, başta köylü kadınların sandıklarında bohça içinde sakladığı, özel günlerde düğün ve bayramlarda vazgeçilmez giysilerindendi kutnu. Söylencelere göre kutnu, Kerem’in, Aslı’sına en değerli hediyesi olur kutnu kumaşından giysi.

Ozanların dilinde, içli türkülerde:

Tarlada arı peteği,

Parlar kutnunu eteği. 

Anadolu’da başta Kızılbaş-Alevi-Bektaşi kadınların, düğünlerde, bayramlarda ve cem ibadetlerinde tertemiz olarak giydikleri kutnudan yapılma üç etek giysiler giyerlerdi. Keza salt Anadolu Kızılbaş-Alevi-Bektaşi kadınları giymezdi, diğer Anadolu Sünni kadınlarda benze özel günlerde kutnu giysiler giyerlerdi.  

Hatta İstanbul Osmanlı saray kadınları ve soylu halkta benzer giysilerin daha süslü, gösterişli olanlarını giyerlerdi. Bu ipeksi kutnu dokuma kumaşlardan yapılmış elbiselere rağbet edilirdi. Genellikle bu adı geçen kutnu kumaşı Antep’te (Gaziantep) dokunurdu.

Dokumacılık sanatının ruhu olan kutnu kumaştan giysiler artık yerli halktan uzaklaşmış, günümüzde turistik amaçlı eşyalarda ve ulusal folklorik yapılar için üretiliyor. Hatta yeri olan Antep’te, kutnu dokumacılığı geçmiş dönemlere kıyasla çok daha sönük bir biçimde yaşamakta olup özellikle Gaziantep az sayıdaki birkaç usta tarafından zor koşullarda üretim sürdürülmektedir.

19. Yüzyılda 5 bine yakın tezgâhta, Gaziantepli ustalar tarafından 60 çeşit kutnu dokuması üretildiği söylenmektedir. Bu kutnu çeşitlerinden bazıları, Sultan Kutnu, Bağlamalılar, Çiçekliler, Düz Çizgililer, Düz Mecidiye, Hindiye Kutnu, Kemha Kutnu, Sedefli Kutnu, Sarı Tas Kutnu, Zincirli Kutnu, Vişneli Kutnu, Kerasi Kutnu, Çiçekli Furç Kutnu, Darıca Kutnu, Taraklı Kutnu başlıca çeşitleri arasındadır.

16. yüzyılda ilk kutnu kumaşının hikayesi başlar.
Padişahların kaftanları ve soylu insanların özel günlerde giydiği bir tür kostüm olur kutnu. Daha sonraları, Anadolu’da köylüler, çiftçiler bayramlarda kendilerine kutnudan dikilmiş, düğünlerde bayramlarda giyilen giysi olarak git gide halk arasında yayılmıştır. Başta altın rengindeki kutnu kumaşa Kırmızı, mor, yeşil, bordo, pembe, mavi ve siyah renkleri sanki gökkuşağı gibidir. Bu kutnuların çözgüleri ipekten, atkıları pamuktandır.

Selman Zebil 14 Haziran 2024

Kaynakça: Bir Sevdadır Anadolu’m. “🇹🇷 Sanat Köprüleri”

Hiç yorum yok:

KUTNU ve FERMENE ANADOLU TÜRKMEN GİYSİLERİ KÖKENİ

Türkmen Giysilerinden Fermene-Cepken Daha çok Anadolu’nun güneyine düşen Yörük kadını ve erkeklerin yaşlanıp iyice deneyim kazanınca kebzenc...