1 Aralık 2015 Salı

NORVEÇ ve TARİHİ SERÜVENİNE BİR BAKIŞ


NORVEÇ’İN (M.S.800-1400) TARİHİ SERÜVENİ
Coğrafi bir kavram olan Norveç, aslında İngilizce ve Almanca adı modern İskandinav’ca biçiminden  “Norge”  olarak açık bir biçimde yansıtılıyor. “Kuzey’e giden yol”  Norveç sahillerinden geçen uzun seyir rotasıydı. Skagerrak-Kattegat bölgesinden başlıyor, Lindesnes’i, ülkenin güney ucunu dolaşıyor, sürekli yerleşimler boyunca kuzeye doğru davam ediyordu. Viking çağında Tromsø dolaylarında sürekli yerleşimin olduğunu gösteriyordu.

M.S.890 yılında Ottar adlı biri bu bölgenin en kuzey ucundan çıkıp İngiltere’ye kadar gitti. Ktal Alfred’e bu yolculuğunu anlattı. Bu anlatıları da kâğıda yazıldı. (1,N.Lund) Orada şöyle anlatıyor Ottar, güneye inen yol boyunca, sancak tarafında  “Kuzeylilerin ülkesi” olduğunu söylüyordu. Bu ülke uzun ve dar bir coğrafyadaydı. Adına “Nordweg” deniyordu. O dönemde Norveçlilerden söz eden tek Ottar’ın anlattığı hikaye değildi elbet. O döneme ait Skandik bir şiirde “Haraldskædi” Harald Finehair’e  “Kuzeylilerin kralı (2, Finnur Jonsson) dediğini görürüz. “Norveç” veya “Kuzeyliler” gibi adlar 9.yüzyılın ikinci yarısında sıkça kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu adında kökeni, güneyde yaşayan İskandinavyalıların, kuzeyde yaşayanların verdiği ad olması kesindir.

Norveç’in erken Viking çağında siyasi bir birim oluşturduğunu gösteren bir kanıt yoktur. Muhtemelen kökleri tarih öncesine uzanan Hålogaland, Trøndelag, Møre, Hordaland, Rogaland, Agder gibi kendilerine özgü alar alan nüfusları da buna uygun olarak etnik ya da kabile adları anılan birkaç Norveçli kabileler ülkesi, buna eski kuzeyli dilinde “Folkland” (Halkın ülkesi) deniyordu. Bu bir siyasi anlamda değil, coğrafi yakınlıkla biçimlendirilen bir kimlik olması düşünülüyor.

Olası istisnalardan biri Trøndelag’dır. Burası başta Trondheim fiyordunun iç kesim çevresinde nüfuz yoğunluğu olduğu bir bölgeden oluşuyordu.

Modern dönemlerde Norveç’in kurulması, yani ülkenin birleştirilmesi anlamına gelen  “Rikssamlingen” Pan-İskandinav tarihi ansiklopedisi, Norveç’le ilgili tanımı, İsveç’e ve Danimarka’ya göre daha fazla yer kaplamaktadır. Modern tarih bilinci 19. Yüzyılda gelişirken Norveçliler, birkaç yüzyıl müddet Danimarka ile birlikteliklerini sonlandırmak ve bir ulus yaratmak için isyan eden yurttaşlar, Norveç’in tarihsel özgürlüğünü, özellikle bir ulus yaratmak, erken tarihini tezahür ettiği görülmektedir. Ayrıca zengin kaynaklar, çekici en eski Kuzey Saga edebiyatı, özellikle Norveç krallarını konu alan sagalardır.

Norveç Tarihi ile yakın bir bağlantı inşa etmiş, uzun bir hanedanlık,  M.S.850 yılından beri Kara Halfdan ve Harald Finehair’le başlıyor, 13. yüzyıl Sverre hanedanından krallarla son buluyordu. Bazı sagalarda bu uzun hanedan zamanında geriye, Gamla Uppsala’nın ulusal efsanevi Ynglinga krallarına dek uzanır. (3, C. Krag)

Ulusal bir kral ve hanedan kurucusu Harald Finehair olarak önemi, Fagrskinna adlı sagada, (M.S.1220-1230 yazarı bilinmeyen) Şöyle özetleniyor (Claus Krag)

“Kara Halfdan’ın oğlu Harald babasından sonra krallığı aldı. O zamanlar kışları dikkate alınan genç bir adamdı ama saraylı bir kralın sahip olması gereken erkekliğe tam anlamıyla sahipti. Saçlarının rengi dikkat çekiciydi. Bu bakımdan da en fazla ipeğe benzetmek yerinde olurdu. Bütün erkeklerin en yakışıklısıydı, olağanüstü güçlüydü ve Haugesund’deki mezarının üstündeki taştan görülebileceği kadar uzun boyluydu. Çok akıllı, ileri görüşlü, cesur bir adamdı, beraberinde şans getirirdi. Norveçlilerin toprakları üzerinde kral olmayı amaç edindi, giderek artan bir onurla ülke bu zamana kadar onun soyunun elinde oldu. Bu zamanda böyle olsun”

Bu gibi birkaç Skandik mısra dışında Harald’ın fetihlerini anlatan, açığa çıkaran, aydınlatan, o döneme ait doyurucu kaynak yoktur. Skandik mısralarda Hafrsfjurd, (Stavanger’in biraz güney yönü)  savaşla Harald’ın fethi tamamlanmıştır. Bu savaşta Harald’ın son hasımlar, Bergen’in güneyindeki bölge Vestlands’in kralları yenilgiye uğratmıştır.(5, C. Krag, 1989) Böylece muhtemelen Danimarka’nın desteğiyle de, Güneybatı Norveç krallığında hüküm süren Harald olur. Nordvestland (kuezey Vestland) ve daha kuzeyde Harald’ın lordluktan başka bir yetkisi yoktu, oraların asıl iktidarlığı düklerin elindeydi.

Bu adı geçen düklerden en iyi tanınanı Håkon Grjotgardsson ile halefleri idi. Bunların tahtlarının merkezi Trøndelag’da Lade’deydi ama bu aile aslen hatırı sayılan bir aile değil, etkileri Hålogaland’dan alıyordu. Ama Håkon kendi çıkarları için yayılmayı ön gören bir yöneticiliği vardı, birçok bakıma Harald’ın dengiydi. Viken Harald her ne kadar Norveç-Güneydoğu sahil bölgelerinin hakimi olsa da, burada Viking çağının başından beri Danimarka krallarının nüfus alanlarıydı.

Harald’ın ölümünden (M.S.932 civarı) sonra yerine oğullarından Eirik Bloodaks (M.S.930-934) daha sonra İyi Håkon (M.S.934-961) kral olur. 10.Yüzyıl ortalarında Danimarka krallığı yeniden güçlenmiş, Kral Bluetooth M.S.958-987) hüküm sürmüş, hem Viken, hem Harald Finehair’in birleştirdiği krallık dahil olmak üzere Norveç krallığını kendisine bağlamıştır. Eirik Bloodakse’nin oğulları bağlı krallar olmuştur, sonra Håkon Sigurdsson Ladejarl, (Håkon Grjotgardsson’un torunu) Danimarka kralının dükü olarak Norveç’in büyük bir bölümünü yönetmiştir. Sonra Håkon, hükümranlığının son yıllarında, Lindesness’ten kuzeye uzanan sahil bölgelerinde daha bağımsız bir denetim kurmayı başarmıştır.

Norveç tarihine M.S. 950-1035 arası yönetim biçimine baktığımızda Dan kralları hakimiyetine Güney İskandinavya kıyılarına yayıldıklarını görürüz. Danimarka krallarının (Danimarka Vikingleri) daha da ileri giderek deniz aşırı, özellikle İngiltere zenginliklerini yağmalamak için Dük Håkon oğlu, dük Eirik (ö.1024) Dan krallarıyla işbirliği yaparlar, büyük Knut’un dükü olarak Northumberland’e meslek yaşamlarını tamamlarlar.

Norveç’teki Dan egemenliği Olof Tryggvason (hüküm M.S.995-1000) ile Olaf Haraldsson (Aziz Olav, hükmü 1015-28/30) kırmaya çalışırlar ve başarırlar. Bu işte ikisi de tahta çıkmadan önde İngiltere’deler. Dan fetihleriyle orada zenginlik ve güç kazanmışlardır.(5) Ülkelerine bu zenginlik ve güçleriyle döndüler. Eğer bu güç ve zenginlikleri olmasaydı ülkelerinde krallık kurmaları zorlaşırdı.

11. yüzyıl sonrası patlak veren olaylarda Olaf Tryggvson ile Olaf Haraldsson’un hükümranlıkları Norveç tarihinde önemli olaylar olduğudur. M.S.1035’te Danimarka imparatoru Büyük Knut’un ölünden sonrası dağıldığında gerçek Norveç hanedanları kendi ülkelerinde krallık kurmaya başladılar. İlk bunu başaran Olaf Haraldsson’un oğlu İyi Magnus (hük. y.1035-1047) olur ve ondan sonra da Olaf’ın üvey kardeşi Harald Sigurdsson Hardrade  “Acımasız ve sert yönetici” (hükmü 1046-1066) arasında tahta kalır.

Ortaçağ Norveç krallarının tamamı azizleştirilmiş, Norveç’te ilk azizleştirme işi Olaf Haraldsson’un ölümünden birkaç yıl sonra azizleştirilmesi ile başlar. Böylece ardıl haleflerin taht üzerinde iddiaları meşrulaştırılır; Bu arada Olof Haraldsson, Harad Hardrada soyundan gelenlerin hükümranlıkları sürer. Adı geçen bu krallar döneminde Østland ve daha iç kesimlerdeki topraklar ilk kez ulusal krallığa katılır. Bu konuda bakın Ozan Kara Ottar, Olaf Haraldsson’un Norveç iç kesimlerdeki direnişi ve nasıl kırıldığını şöyle anlatır:

“Hedmark’ın bütün kralları kaçtı, en kuzeyde oturan dışında dilinin kesilmesini emrettiğin dışında… Şimdi bir zamanlar beş kralın hüküm sürdüğü, doğuda Eidsog’a kadar uzanan geniş topraklara hükmediyorsun. Böyle bir krallığa hükmeden bir kral gelmedi hiç” (6, Finnur Jonsson 1912,s. 271-2)

Norveç iç savaş sırasında krallığın örgütsel gelişmesi sürmüştü. Buna neden ise bütün olarak devlet açısından yerel idarelerin eskisinden daha sağlam olmasıydı.

Norveçlilerin çoğunun dediğine göre 13. Yüzyıl ülkenin görkemli dönemleri temsil eden unsurların döneme damga vurması. Siyasi, ekonomik, kültürel canlanma ve geniş bölgeleri kendisine bağlayan yani, Göta nehrinden Grönland’a, İrlan’da denizinden Finmark’a kadar Norveç’ bağlayan kralları Sverre soyundan gelen üç kuşak krallardı. Håkon Håkonsson idaresini uzun sürmesi ve baskın kişiliğidir. Onun ölümünden sonra oğlu Magnus Lagabøte (hük.1263-1280) Onun oğulları Eirik Magnusson (hük.1280-1299) ve sonrası Hakon Magnusson (1299-1319) dönemleri izlerdi.

Hakon Hakonsson, döneminde Norveç topraklarına Grönlad’ı ve İzlanda’yı topraklarına katmıştır. Magnus Lagabøte enersinin büyük bölümünü Norveç sınırlarını genişletmek için harcamıştır. M.S.1274 yılında “Ulusal Kanun” (Landsloven) çıkarmış, eski taşra kanunun yerini almıştır, ülke tek kanun ile yönetir duruma getirmiş, ayrıca tek bir kanun olan Avrupa ülkesi arasına katılmıştır. Bu yeni kanunla Norveç İsveç’ten 70 yıl önce böyle bir kanun çıkartmıştı. Dahi, İsveç’te kendi ulusal kanunu yaparlarken Norveç kanunu örnek almışlardır. Danimarka’da ise aynı kanun 400 yıl sonra yaşama geçirilmiştir.

Ne var ki, Norveç 1266 yılında elinde bulunan Habrid adaları ve Man adasını uzun süre elinde tutamayacağını anlayarak, Perth Barışıyla İskoç Kralı 3. Alexander’a teslim etmiştir. O tarihten son yön değiştiren Norveç sistemi, Viking çağında elde ettiği kolonileştirdiği topraklardan askeri ve ekonomik zayıflama nedeniyle çekilmeye başlamasıyla Norveç krallığı geriler. 14. ve 15. Yüzyılda Norveç’i gelişmeye başlayan İskandinavya topluluğunun en zayıf halkası durumuna gelmişti.

Böylece Norveç, 1450 yılından sonrası başlayarak 1814 yılına kadar Danimarka’ya bağlı birlik olarak sürdürmüştür yaşamını.     

Norveç’in Hıristiyanlaşması Dönemi
10. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık dini Norveç’e girmeye başlamıştır. Bazı değişiklikler sistem içinde kendini de göstermeye başlamıştır. Hıristiyanlık başta çoğu sahil bölgelerine nüfuz etmeye başlamıştır. (7, Rolfsen 1981-Solberg 2000 311-20) anlatımlarında,  İyi Håkon büyük zahmete girerek İngiliz misyonerlerini ülkeye getirmişti. Ülkenin din değiştirerek Hıristiyanlaşması Olaf Trygvasson ve Olaf Haraldsson döneminde din değiştirmişler için ilk Norveç kilisesi kurulur. Norveç’in Hıristiyanlaşma sürecinde pek az direniş ile karşılaşılır ama etkili olamazlar.

Pek çok olayların sürecinde Norveç’te Hıristiyan kilise örgütlenmesi ile krallarla paralel çalışarak bütünleşmek için ön koşul, Norveç’in Avrupa Hıristiyanlarıyla kralları arasında yer alması öne sürülüyordu. Tanrı’nı düzenlediği ve ona eşlik eden idealler, Tanrının düzenlediği dünya kuralları, Hıristiyan bir kral mefhumunu destekleyen, bir kurum olan kilise, vaazlarıyla kutsal ayinlerde anlatılan insanların öteki dünya da yeni hayata hazırlıyordu. Hıristiyanlık girdiği her yerde olduğu gibi Norveç’te de popüler fikirleriyle ve söylemlerle düzeni biçimlendiriyordu. Dahi, zamanla kiliseler, birçok bakımdan tahttan daha güçlü toplumsal bir kurum olmuştu. Ve dahi, Norveç’te 1300 kadar toprak sahiplerinin %40’nın kilisenin elinde olmasıydı der (8,Andersen 1977, s. 302-39 ve Helle 1974, 236-42)

M.S.1100 yıllarına gelindiğinde kilise kraldan bağımsız duruma gelmesi, Tronheim, Bergen Oslo ve daha sonra da Stavanger ve Hammer’de daimi piskoposlukların tesis edilmesiyle başlamıştır. M.S.1152-1153’te Norveç’in başpiskoposluğu olarak Nidaros piskoposluğunun tesis edilmesi önemli bir adım olmuş ve bu güne kadar çok sayıda manastırlar kurulmuştur.

Kaynaklar: Stefan Brink-Neil Price,“Viking Dünyası” (Alıntı bölüm Calus Krag s.806-13) ç. E. Kılıç, Alfa 2015
(1) N.Lund
(2) Finnur Jonsson, “Den Nosrsk-İslandske Skjaldedigtnin” cilt 1 B,1912 Kopenhag
(3) C. Krag, “Norge som odel i Harald Hårfagres ætt (Norsk Historisk Tidsskrift)
(4) Byarni Einarsøn, “Eski Kuzey Dilinde Metin” 1958, s. 58-59
(5) C. Krag a.y.
(6) Viking Dünyası “Stefan Brink ve Neil Price” ç.E.Kılıç, Alfa, s. 810 
(7) P. Rolfsen  “Den Siste Bedning på Agder 1981
(8) P.S. Andersen “Syssel Norge” 1972 Oslo Nudendal Ve “Samlingen av Norge og Kristiningen av Lande talle 800-1130, Oslo Üniversitesforlaget

Viking Döneminde Samiler

Viking çağında İskandinavya yarımadanın büyük bir bölümünü Ural-Altay dilinden Uralca dili konuşan Samiler yurt edinmişlerdi (1) Orta İskandinavya ve Kuzey Norveç sahiller Samiler ülkesi olduğunu mezar kazılarında meydana çıkan arkeoloji malzemeler bir yol göstermektedir. Ayrıca, İskandinavya kuzeyinde yaşayan Samiler, genetik (mitokondrik DNA) araştırmalarında Sami halklarının genetik donanımı Avrupa’nın diğer halklarından oldukça farlıdır.

Samiler hakkında yazılı kaynaklar sınırlı. Lakin Samilerin İskandinavya’da Vikingler döneminde yaşadıkları bir gerçek olsa da Samiler hakkında söylenilen her şey (2) başkalarının ağzından çıkmadır. Sami’yi anlatan sözcük, eski kuzey dilinde  “Finn” sözcüğü  “Finmark” (Samilerin ormanı veya sınır bölgeleri) anlamına gelmektedir. Samiler kendi dillerinde ise “Saama” 13. Yüzyıldan kalma İzlanda Sagaları “semsveinar”, eski kuzey dilinde  “sveinn” (genç adam) söylemleri de geçmektedir.

M.S.890’da Wessex Kralı Alfred Samiler için “Skridefinnas” (kayak yapan Sami) “savar’ın komşuları olarak betimlemiştir. 11. Yüzyılda Bremen’li adam da İsveçliler ile Norveçliler arasında, İsveçlilerin bölgesinde yaşayan bazıları Hıristiyanlaşmış “Skritefini” den söz etmiştir.

M.S.1150-1175’de Norveç’te kaleme alınmış  “Historia Norwegie” de Samileri ve Şamanizm’i anlatılır. Orada Norveç’i batıdan doğuya uzunlamasına üç bölgeye ayırır. Kıyı bölgeleri, dağlar ve Finnar’ın ormanları.

Norveçliler ülkelerini başka, dahi, Hint-Avrupa dilinden olmayan birileri ile paylaşıyordu. Her bakımdan Norveçlilerden farklı olan bu ülkedaşları hakkında Snarri Sturlusson, Finn adında, daha doğrusu  “Finn”  bir adamdan söz eder: “Ufak tefek ve çevik biridir. Kayakta ve ok atmakta usta, tipik bir Sami’dir” Diye geçer.

Samiler eski dinleri gereği şifacı, danışman ve büyü ustaları Şamanlık dininde olduğu için, Şaman dinine göre büyü ve büyücülük safhaları vardır. Büyü; Şamanlık dininde sembolik bir gücü temsil eder. Orta Asya’da olduğu gibi Samilerde de bu güce saygı duyuyorlardı. Kuzey halkların Hıristiyanlığın gelişine karşı birlikte mücadele etmişlerdi. 12. Yüzyılda bir Sami Şaman çekici bulunmuş, ona şifa için fal ve büyü yaptırmak için gidenler; Norveç en erken Hıristiyanlık kanununda, Hıristiyanların fal baktırmaları veya şifa bulmak için “Fannar”  ülkesine (3) gitmelerini yasaklamıştır.      

Norveç’te Diğer İskandinav Ülkelerinde Yer Adları
Demir çağından beri başlıca yer adları, “satad”  eski İskandinavca “satadir”, “by”, “bø”, “land” ve sæter”, “set” otlağı ve sürülebilir araziler için kullanılmıştır. Genellikle yerleşim yerlerinin coğrafi durumuna göre adları: “Ekeby” (ekiby) “Meşe korusu yanındaki çiftlik” “Myrby (myriby) “Bataklığın yanındaki çiftlik. “Şöby” ise, “Göl ve deniz kıyısında çiftlik” Norveç’te, başlıca ad öğelerden biri “rud” 12.13.yüzyıla ait bir yerleşim yerine yerleşen insan adı, araziyi ilk yerleşime açan kişinin adı olma ihtimali yüksek.

Ortaçağda yer adları sıklıkla arazilere yerleşen, tarıma açan veya tarıma açılması ifadesine gelen “ryd”; “rud”; rød”; “rønning”; “sved”; “fall” (kesilen orman) gibi pek alan örnektekiler gibidir. Dahi,  “boda” (barakalar, ahırlar) ve “böle” (çiftlik) gibi adların Norveç dahil, İskandinavyanın her yerinde görülebilmektedir. 

Ayrıca İskandinavya ülkelerinin adları Viking çağından daha eski olduğu söylenir. Örneğin “Denmark” (Danmark) anlamı “Ayıran orman” anlamınadır. Yani, “Mark sözcüğü ve “danir” denen bir halkı içerir. Bu ad bir “pars-pro-toto” olarak köken itibariyle, Schlswig güneyindeki Saksonlardan ayıran ormanı adlandırır. Bura sakinlerinin adı da “Danir” olması muhtemeldir.

İsveçlilerin köken adı “Sweden, svaer ile “halk” anlamına gelen asıl anlamı “svea”,“riki”si”  anlamına gelen “Sviariki” karşımıza çıkar. İsveç’in bugünkü halinde “Sverige” oluşur.

Norveç adının köken anlamıyla, “Kuzey yolu” (Norway, Norge, Noreg) Proto-Nordik dilinde “Nord(r)vegr” den gelir. Öteki İskandinavya ülkeleri gibi bir yerleşimci adını içermeyen Norveç adı, Trøndelag ve Hålogaland’a doğru izlenen yolun adır. Bu yolun “Nordwegh” Othera’nın Kaupang’a ülkesine doğru gidereken geçtiğini anlattığı M.S.890 yıllarından kalma ünlü tarifinin bulunduğu yoldur. (4) boyunca yer alan topraklarla özdeşleş ki, bu ülkenin adı olmuş.

Eski Kuzey dilinden örnek verirsek “Nordrvegr”, benzeri “Vestrvegr” (batıya uzanan ülke), “Sudrvegr” (güneye uzanan ülke” olurken, “Austrvegr” “doğuya uzanan ülke) olmaktadır. 

(1) Stefan Brink-Neil Price,“Viking Dünyası” Inger Zachrisson “Samiler Kuzey Halklarıyla Etkileşimleri” s.50 
(2) L.I. Hansen ve Olsen, “Samenes Historie Fram Til 1750, OsloCoppelen Akademisk Forlag”
(3) K. Bergsland, “Om Middelalderens Finnmarker” (Norsk) Historisk Tidsskrift1 1970
(4) J. Bately ve A. Anglert’ten alıntı, “Viking Dünyası” s.86

Selman Zebil

Hiç yorum yok:

TURANCI-TÜRKÇÜ-SOSYALİST ETHEM NEJAT (1881-1921)

ETHEM NEJAT (1887-1921) Annesinin adı Cavide, babasının adı Hasan'dır. Anne tarafından dedesi Ahmet Cavit Paşa, Çerkes İttihat ve Teavün...