NORVEÇ’İN (M.S.800-1400) TARİHİ SERÜVENİ
Coğrafi bir kavram olan Norveç, aslında İngilizce ve
Almanca adı modern İskandinav’ca biçiminden
“Norge” olarak açık bir biçimde
yansıtılıyor. “Kuzey’e giden yol” Norveç
sahillerinden geçen uzun seyir rotasıydı. Skagerrak-Kattegat bölgesinden
başlıyor, Lindesnes’i, ülkenin güney ucunu dolaşıyor, sürekli yerleşimler
boyunca kuzeye doğru davam ediyordu. Viking çağında Tromsø dolaylarında sürekli
yerleşimin olduğunu gösteriyordu.
M.S.890 yılında Ottar adlı biri bu bölgenin en kuzey
ucundan çıkıp İngiltere’ye kadar gitti. Ktal Alfred’e bu yolculuğunu anlattı.
Bu anlatıları da kâğıda yazıldı. (1,N.Lund) Orada şöyle anlatıyor Ottar, güneye
inen yol boyunca, sancak tarafında
“Kuzeylilerin ülkesi” olduğunu söylüyordu. Bu ülke uzun ve dar bir
coğrafyadaydı. Adına “Nordweg” deniyordu. O dönemde Norveçlilerden söz eden tek
Ottar’ın anlattığı hikaye değildi elbet. O döneme ait Skandik bir şiirde
“Haraldskædi” Harald Finehair’e
“Kuzeylilerin kralı (2, Finnur Jonsson) dediğini görürüz. “Norveç” veya
“Kuzeyliler” gibi adlar 9.yüzyılın ikinci yarısında sıkça kullanıldığı
anlaşılmaktadır. Bu adında kökeni, güneyde yaşayan İskandinavyalıların, kuzeyde
yaşayanların verdiği ad olması kesindir.
Norveç’in erken Viking çağında siyasi bir birim
oluşturduğunu gösteren bir kanıt yoktur. Muhtemelen kökleri tarih öncesine
uzanan Hålogaland, Trøndelag, Møre, Hordaland, Rogaland, Agder gibi kendilerine
özgü alar alan nüfusları da buna uygun olarak etnik ya da kabile adları anılan birkaç
Norveçli kabileler ülkesi, buna eski kuzeyli dilinde “Folkland” (Halkın ülkesi)
deniyordu. Bu bir siyasi anlamda değil, coğrafi yakınlıkla biçimlendirilen bir
kimlik olması düşünülüyor.
Olası istisnalardan biri Trøndelag’dır. Burası başta
Trondheim fiyordunun iç kesim çevresinde nüfuz yoğunluğu olduğu bir bölgeden
oluşuyordu.
Modern dönemlerde Norveç’in kurulması, yani ülkenin
birleştirilmesi anlamına gelen
“Rikssamlingen” Pan-İskandinav
tarihi ansiklopedisi, Norveç’le ilgili tanımı, İsveç’e ve Danimarka’ya göre
daha fazla yer kaplamaktadır. Modern tarih bilinci 19. Yüzyılda gelişirken
Norveçliler, birkaç yüzyıl müddet Danimarka ile birlikteliklerini sonlandırmak
ve bir ulus yaratmak için isyan eden yurttaşlar, Norveç’in tarihsel
özgürlüğünü, özellikle bir ulus yaratmak, erken tarihini tezahür ettiği
görülmektedir. Ayrıca zengin kaynaklar, çekici en eski Kuzey Saga edebiyatı,
özellikle Norveç krallarını konu alan sagalardır.
Norveç Tarihi ile yakın bir bağlantı inşa etmiş, uzun bir
hanedanlık, M.S.850 yılından beri Kara
Halfdan ve Harald Finehair’le başlıyor, 13. yüzyıl Sverre hanedanından
krallarla son buluyordu. Bazı sagalarda bu uzun hanedan zamanında geriye, Gamla
Uppsala’nın ulusal efsanevi Ynglinga krallarına dek uzanır. (3, C. Krag)
Ulusal bir kral ve hanedan kurucusu Harald Finehair
olarak önemi, Fagrskinna adlı sagada, (M.S.1220-1230 yazarı bilinmeyen) Şöyle
özetleniyor (Claus Krag)
“Kara Halfdan’ın oğlu Harald babasından sonra krallığı
aldı. O zamanlar kışları dikkate alınan genç bir adamdı ama saraylı bir kralın
sahip olması gereken erkekliğe tam anlamıyla sahipti. Saçlarının rengi dikkat
çekiciydi. Bu bakımdan da en fazla ipeğe benzetmek yerinde olurdu. Bütün
erkeklerin en yakışıklısıydı, olağanüstü güçlüydü ve Haugesund’deki mezarının
üstündeki taştan görülebileceği kadar uzun boyluydu. Çok akıllı, ileri görüşlü,
cesur bir adamdı, beraberinde şans getirirdi. Norveçlilerin toprakları üzerinde
kral olmayı amaç edindi, giderek artan bir onurla ülke bu zamana kadar onun
soyunun elinde oldu. Bu zamanda böyle olsun”
Bu gibi birkaç Skandik mısra dışında Harald’ın
fetihlerini anlatan, açığa çıkaran, aydınlatan, o döneme ait doyurucu kaynak
yoktur. Skandik mısralarda Hafrsfjurd, (Stavanger’in biraz güney yönü) savaşla Harald’ın fethi tamamlanmıştır. Bu
savaşta Harald’ın son hasımlar, Bergen’in güneyindeki bölge Vestlands’in
kralları yenilgiye uğratmıştır.(5, C. Krag, 1989) Böylece muhtemelen
Danimarka’nın desteğiyle de, Güneybatı Norveç krallığında hüküm süren Harald
olur. Nordvestland (kuezey Vestland) ve daha kuzeyde Harald’ın lordluktan başka
bir yetkisi yoktu, oraların asıl iktidarlığı düklerin elindeydi.
Bu adı geçen düklerden en iyi tanınanı Håkon
Grjotgardsson ile halefleri idi. Bunların tahtlarının merkezi Trøndelag’da
Lade’deydi ama bu aile aslen hatırı sayılan bir aile değil, etkileri Hålogaland’dan
alıyordu. Ama Håkon kendi çıkarları için yayılmayı ön gören bir yöneticiliği
vardı, birçok bakıma Harald’ın dengiydi. Viken Harald her ne kadar
Norveç-Güneydoğu sahil bölgelerinin hakimi olsa da, burada Viking çağının
başından beri Danimarka krallarının nüfus alanlarıydı.
Harald’ın ölümünden (M.S.932 civarı) sonra yerine
oğullarından Eirik Bloodaks (M.S.930-934) daha sonra İyi Håkon (M.S.934-961)
kral olur. 10.Yüzyıl ortalarında Danimarka krallığı yeniden güçlenmiş, Kral
Bluetooth M.S.958-987) hüküm sürmüş, hem Viken, hem Harald Finehair’in
birleştirdiği krallık dahil olmak üzere Norveç krallığını kendisine
bağlamıştır. Eirik Bloodakse’nin oğulları bağlı krallar olmuştur, sonra Håkon Sigurdsson
Ladejarl, (Håkon Grjotgardsson’un torunu) Danimarka kralının dükü olarak
Norveç’in büyük bir bölümünü yönetmiştir. Sonra Håkon, hükümranlığının son
yıllarında, Lindesness’ten kuzeye uzanan sahil bölgelerinde daha bağımsız bir
denetim kurmayı başarmıştır.
Norveç tarihine M.S. 950-1035 arası yönetim biçimine
baktığımızda Dan kralları hakimiyetine Güney İskandinavya kıyılarına
yayıldıklarını görürüz. Danimarka krallarının (Danimarka Vikingleri) daha da
ileri giderek deniz aşırı, özellikle İngiltere zenginliklerini yağmalamak için
Dük Håkon oğlu, dük Eirik (ö.1024) Dan krallarıyla işbirliği yaparlar, büyük
Knut’un dükü olarak Northumberland’e meslek yaşamlarını tamamlarlar.
Norveç’teki Dan egemenliği Olof Tryggvason (hüküm
M.S.995-1000) ile Olaf Haraldsson (Aziz Olav, hükmü 1015-28/30) kırmaya
çalışırlar ve başarırlar. Bu işte ikisi de tahta çıkmadan önde İngiltere’deler.
Dan fetihleriyle orada zenginlik ve güç kazanmışlardır.(5) Ülkelerine bu
zenginlik ve güçleriyle döndüler. Eğer bu güç ve zenginlikleri olmasaydı
ülkelerinde krallık kurmaları zorlaşırdı.
11. yüzyıl sonrası patlak veren olaylarda Olaf Tryggvson
ile Olaf Haraldsson’un hükümranlıkları Norveç tarihinde önemli olaylar
olduğudur. M.S.1035’te Danimarka imparatoru Büyük Knut’un ölünden sonrası
dağıldığında gerçek Norveç hanedanları kendi ülkelerinde krallık kurmaya
başladılar. İlk bunu başaran Olaf Haraldsson’un oğlu İyi Magnus (hük.
y.1035-1047) olur ve ondan sonra da Olaf’ın üvey kardeşi Harald Sigurdsson
Hardrade “Acımasız ve sert yönetici” (hükmü 1046-1066) arasında tahta kalır.
Ortaçağ Norveç krallarının tamamı azizleştirilmiş,
Norveç’te ilk azizleştirme işi Olaf Haraldsson’un ölümünden birkaç yıl sonra
azizleştirilmesi ile başlar. Böylece ardıl haleflerin taht üzerinde iddiaları
meşrulaştırılır; Bu arada Olof Haraldsson, Harad Hardrada soyundan gelenlerin
hükümranlıkları sürer. Adı geçen bu krallar döneminde Østland ve daha iç
kesimlerdeki topraklar ilk kez ulusal krallığa katılır. Bu konuda bakın Ozan
Kara Ottar, Olaf Haraldsson’un Norveç iç kesimlerdeki direnişi ve nasıl
kırıldığını şöyle anlatır:
“Hedmark’ın bütün kralları kaçtı, en kuzeyde oturan
dışında dilinin kesilmesini emrettiğin dışında… Şimdi bir zamanlar beş kralın hüküm sürdüğü, doğuda Eidsog’a kadar
uzanan geniş topraklara hükmediyorsun. Böyle bir krallığa hükmeden bir kral
gelmedi hiç” (6, Finnur Jonsson 1912,s. 271-2)
Norveç iç savaş sırasında krallığın örgütsel gelişmesi
sürmüştü. Buna neden ise bütün olarak devlet açısından yerel idarelerin
eskisinden daha sağlam olmasıydı.
Norveçlilerin çoğunun dediğine göre 13. Yüzyıl ülkenin
görkemli dönemleri temsil eden unsurların döneme damga vurması. Siyasi,
ekonomik, kültürel canlanma ve geniş bölgeleri kendisine bağlayan yani, Göta
nehrinden Grönland’a, İrlan’da denizinden Finmark’a kadar Norveç’ bağlayan
kralları Sverre soyundan gelen üç kuşak krallardı. Håkon Håkonsson idaresini
uzun sürmesi ve baskın kişiliğidir. Onun ölümünden sonra oğlu Magnus Lagabøte
(hük.1263-1280) Onun oğulları Eirik Magnusson (hük.1280-1299) ve sonrası Hakon
Magnusson (1299-1319) dönemleri izlerdi.
Hakon Hakonsson, döneminde Norveç topraklarına Grönlad’ı
ve İzlanda’yı topraklarına katmıştır. Magnus Lagabøte enersinin büyük bölümünü
Norveç sınırlarını genişletmek için harcamıştır. M.S.1274 yılında “Ulusal
Kanun” (Landsloven) çıkarmış, eski taşra kanunun yerini almıştır, ülke tek
kanun ile yönetir duruma getirmiş, ayrıca tek bir kanun olan Avrupa ülkesi
arasına katılmıştır. Bu yeni kanunla Norveç İsveç’ten 70 yıl önce böyle bir
kanun çıkartmıştı. Dahi, İsveç’te kendi ulusal kanunu yaparlarken Norveç kanunu
örnek almışlardır. Danimarka’da ise aynı kanun 400 yıl sonra yaşama
geçirilmiştir.
Ne var ki, Norveç 1266 yılında elinde bulunan Habrid
adaları ve Man adasını uzun süre elinde tutamayacağını anlayarak, Perth
Barışıyla İskoç Kralı 3. Alexander’a teslim etmiştir. O tarihten son yön
değiştiren Norveç sistemi, Viking çağında elde ettiği kolonileştirdiği
topraklardan askeri ve ekonomik zayıflama nedeniyle çekilmeye başlamasıyla
Norveç krallığı geriler. 14. ve 15. Yüzyılda Norveç’i gelişmeye başlayan
İskandinavya topluluğunun en zayıf halkası durumuna gelmişti.
Böylece Norveç, 1450 yılından sonrası başlayarak 1814
yılına kadar Danimarka’ya bağlı birlik olarak sürdürmüştür yaşamını.
Norveç’in Hıristiyanlaşması Dönemi
10. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık dini Norveç’e
girmeye başlamıştır. Bazı değişiklikler sistem içinde kendini de göstermeye
başlamıştır. Hıristiyanlık başta çoğu sahil bölgelerine nüfuz etmeye
başlamıştır. (7, Rolfsen 1981-Solberg 2000 311-20) anlatımlarında, İyi Håkon büyük zahmete girerek İngiliz
misyonerlerini ülkeye getirmişti. Ülkenin din değiştirerek Hıristiyanlaşması
Olaf Trygvasson ve Olaf Haraldsson döneminde din değiştirmişler için ilk Norveç
kilisesi kurulur. Norveç’in Hıristiyanlaşma sürecinde pek az direniş ile
karşılaşılır ama etkili olamazlar.
Pek çok olayların sürecinde Norveç’te Hıristiyan kilise
örgütlenmesi ile krallarla paralel çalışarak bütünleşmek için ön koşul,
Norveç’in Avrupa Hıristiyanlarıyla kralları arasında yer alması öne
sürülüyordu. Tanrı’nı düzenlediği ve ona
eşlik eden idealler, Tanrının düzenlediği dünya kuralları, Hıristiyan bir kral
mefhumunu destekleyen, bir kurum olan kilise, vaazlarıyla kutsal ayinlerde
anlatılan insanların öteki dünya da yeni hayata hazırlıyordu. Hıristiyanlık
girdiği her yerde olduğu gibi Norveç’te de popüler fikirleriyle ve söylemlerle
düzeni biçimlendiriyordu. Dahi, zamanla kiliseler, birçok bakımdan tahttan daha
güçlü toplumsal bir kurum olmuştu. Ve dahi, Norveç’te 1300 kadar toprak
sahiplerinin %40’nın kilisenin elinde olmasıydı der (8,Andersen 1977, s. 302-39
ve Helle 1974, 236-42)
M.S.1100 yıllarına gelindiğinde kilise kraldan bağımsız
duruma gelmesi, Tronheim, Bergen Oslo ve daha sonra da Stavanger ve Hammer’de
daimi piskoposlukların tesis edilmesiyle başlamıştır. M.S.1152-1153’te
Norveç’in başpiskoposluğu olarak Nidaros piskoposluğunun tesis edilmesi önemli
bir adım olmuş ve bu güne kadar çok sayıda manastırlar kurulmuştur.
Kaynaklar: Stefan Brink-Neil Price,“Viking Dünyası” (Alıntı bölüm
Calus Krag s.806-13) ç. E. Kılıç, Alfa 2015
(1) N.Lund
(2) Finnur Jonsson, “Den Nosrsk-İslandske
Skjaldedigtnin” cilt 1 B,1912 Kopenhag
(3) C. Krag, “Norge som odel i Harald Hårfagres ætt
(Norsk Historisk Tidsskrift)
(4) Byarni Einarsøn, “Eski Kuzey Dilinde Metin” 1958,
s. 58-59
(5) C. Krag a.y.
(6) Viking Dünyası “Stefan Brink ve Neil Price”
ç.E.Kılıç, Alfa, s. 810
(7) P. Rolfsen
“Den Siste Bedning på Agder 1981
(8) P.S. Andersen “Syssel Norge” 1972 Oslo Nudendal Ve
“Samlingen av Norge og Kristiningen av Lande talle 800-1130, Oslo
Üniversitesforlaget
Viking Döneminde Samiler
Samiler hakkında yazılı kaynaklar sınırlı. Lakin
Samilerin İskandinavya’da Vikingler döneminde yaşadıkları bir gerçek olsa da
Samiler hakkında söylenilen her şey (2) başkalarının ağzından çıkmadır. Sami’yi
anlatan sözcük, eski kuzey dilinde
“Finn” sözcüğü “Finmark”
(Samilerin ormanı veya sınır bölgeleri) anlamına gelmektedir. Samiler kendi
dillerinde ise “Saama” 13. Yüzyıldan
kalma İzlanda Sagaları “semsveinar”, eski kuzey dilinde “sveinn” (genç adam) söylemleri de
geçmektedir.
M.S.890’da Wessex Kralı Alfred Samiler için “Skridefinnas” (kayak yapan Sami) “savar’ın
komşuları olarak betimlemiştir. 11. Yüzyılda Bremen’li adam da İsveçliler ile
Norveçliler arasında, İsveçlilerin bölgesinde yaşayan bazıları Hıristiyanlaşmış
“Skritefini” den söz etmiştir.
M.S.1150-1175’de Norveç’te kaleme alınmış “Historia Norwegie” de Samileri ve Şamanizm’i
anlatılır. Orada Norveç’i batıdan doğuya uzunlamasına üç bölgeye ayırır. Kıyı
bölgeleri, dağlar ve Finnar’ın ormanları.
Norveçliler ülkelerini başka, dahi, Hint-Avrupa dilinden
olmayan birileri ile paylaşıyordu. Her bakımdan Norveçlilerden farklı olan bu
ülkedaşları hakkında Snarri Sturlusson, Finn adında, daha doğrusu “Finn”
bir adamdan söz eder: “Ufak tefek ve çevik biridir. Kayakta ve ok
atmakta usta, tipik bir Sami’dir” Diye geçer.
Samiler eski dinleri gereği şifacı, danışman ve büyü
ustaları Şamanlık dininde olduğu için, Şaman dinine göre büyü ve büyücülük
safhaları vardır. Büyü; Şamanlık dininde sembolik bir gücü temsil eder. Orta
Asya’da olduğu gibi Samilerde de bu güce saygı duyuyorlardı. Kuzey halkların
Hıristiyanlığın gelişine karşı birlikte mücadele etmişlerdi. 12. Yüzyılda bir
Sami Şaman çekici bulunmuş, ona şifa için fal ve büyü yaptırmak için gidenler; Norveç
en erken Hıristiyanlık kanununda, Hıristiyanların fal baktırmaları veya şifa
bulmak için “Fannar” ülkesine (3) gitmelerini yasaklamıştır.
Norveç’te Diğer İskandinav Ülkelerinde Yer Adları
Demir çağından beri başlıca yer adları, “satad” eski İskandinavca “satadir”, “by”, “bø”, “land” ve sæter”,
“set” otlağı ve sürülebilir araziler için kullanılmıştır. Genellikle yerleşim
yerlerinin coğrafi durumuna göre adları: “Ekeby” (ekiby) “Meşe korusu yanındaki
çiftlik” “Myrby (myriby) “Bataklığın yanındaki çiftlik. “Şöby” ise, “Göl ve
deniz kıyısında çiftlik” Norveç’te, başlıca ad öğelerden biri “rud” 12.13.yüzyıla ait bir yerleşim yerine
yerleşen insan adı, araziyi ilk yerleşime açan kişinin adı olma ihtimali
yüksek.
Ortaçağda yer adları sıklıkla arazilere yerleşen, tarıma
açan veya tarıma açılması ifadesine gelen “ryd”; “rud”; rød”; “rønning”; “sved”;
“fall” (kesilen orman) gibi pek alan örnektekiler gibidir. Dahi, “boda” (barakalar, ahırlar) ve “böle”
(çiftlik) gibi adların Norveç dahil, İskandinavyanın her yerinde
görülebilmektedir.
Ayrıca İskandinavya
ülkelerinin adları Viking çağından daha eski olduğu söylenir. Örneğin “Denmark”
(Danmark) anlamı “Ayıran orman” anlamınadır. Yani, “Mark sözcüğü ve “danir” denen bir halkı
içerir. Bu ad bir “pars-pro-toto” olarak
köken itibariyle, Schlswig güneyindeki Saksonlardan ayıran ormanı adlandırır.
Bura sakinlerinin adı da “Danir” olması
muhtemeldir.
İsveçlilerin köken adı “Sweden,
svaer ile “halk” anlamına gelen asıl anlamı “svea”,“riki”si” anlamına
gelen “Sviariki” karşımıza çıkar.
İsveç’in bugünkü halinde “Sverige”
oluşur.
Norveç adının köken
anlamıyla, “Kuzey yolu” (Norway, Norge, Noreg) Proto-Nordik dilinde
“Nord(r)vegr” den gelir. Öteki İskandinavya ülkeleri gibi bir yerleşimci adını
içermeyen Norveç adı, Trøndelag ve Hålogaland’a doğru izlenen yolun adır. Bu
yolun “Nordwegh” Othera’nın Kaupang’a ülkesine doğru gidereken
geçtiğini anlattığı M.S.890 yıllarından kalma ünlü tarifinin bulunduğu yoldur.
(4) boyunca yer alan topraklarla özdeşleş ki, bu ülkenin adı olmuş.
Eski Kuzey dilinden örnek
verirsek “Nordrvegr”, benzeri “Vestrvegr” (batıya uzanan ülke), “Sudrvegr”
(güneye uzanan ülke” olurken, “Austrvegr” “doğuya uzanan ülke) olmaktadır.
(1) Stefan Brink-Neil Price,“Viking Dünyası” Inger
Zachrisson “Samiler Kuzey Halklarıyla Etkileşimleri” s.50
(2) L.I. Hansen ve Olsen, “Samenes Historie Fram Til
1750, OsloCoppelen Akademisk Forlag”
(3) K. Bergsland, “Om Middelalderens Finnmarker”
(Norsk) Historisk Tidsskrift1 1970
(4) J. Bately ve A. Anglert’ten alıntı, “Viking
Dünyası” s.86
Selman Zebil
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder