4 Eylül 2024 Çarşamba

ERDOĞAN "ZALİM, KATİL, DARBECİ, DİKTATÖR" DEDİĞİ SİSİ İLE BULUŞMASI




Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’ın Bitmeyen Siyasi “U” Dönüşleri ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi İle Buluşması

Recep Erdoğan, 2011’den bu yana “Darbeci, zalim, diktatör Katil Sisi” söyleminden 11 yıl sonra “Sayın Sisi” söylemine geçti ve 11 yıl aradan sonra geçen Erdoğan-Sisi yakınlaşmasının Ankara buluşması ile son bulması elbette ülke için iyi olacak. AKP genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan, kendi siyasi kini ve kibri yüzünden uzunca bir süredir Mısır ile diplomatik ilişkileri kerte vuran Erdoğan, bunca ağır sözlerden sonra Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’ye uzatıp yıllarca rabia işareti yapan elini yüzüne bakıp tokalaştı ve “ülkeme hoş geldin” deyip, altına türkuaz halı serilerek yan yana yürüdüler. 

Yetmedi, Erdoğan Mısır Cumhurbaşkanı Sisi için konuştuğu sözleri manşetten dillendiren yandaş gazetelerin ördekleri şaşırmış, şaşkın ördekler şimdi bu karşılama olayını nasıl değerlendirip yazacaklar acaba? 11 Yıl önce Mısır’da Müslüman Kardeşlerden Mursi’yi devirip, devlet başkanı koltuğuna oturan Sisi’ye en ağır hakaret ederek yerin dibine batıran sözde gazeteci yazarlar şimdi utanmadan ne yapacaklar acaba? Hürriyet’in Saray Yandaş Yazarı Abdülkadir Selvi ne yazsın şimdi! Herhalde O’da Reis’i Erdoğan gibi, “Dün dündür, bugün bugündür” deyip Sisi’ye övgüler yazarsa şaşırmayın ha! Şaşırmayın ki bu yandaş Abdülkadir Selvi, yazdığı sır sözleri unutup, Erdoğan’ın uçağına binip Mısır’a giderse yine şaşırmayın!..

Ayrıca, Selvi’den başka, Ahmet Hakan, Salih Tuna, Haşmet Babaoğlu, Mahmut Övür gibileri de sıradadır ha! Bu sözde gazetecilerin Sisi hakkında 11 yıldır yazdıklarına bir bakılırsa, iddiaları, “Sisi’nin bir ABD projesi olduğu, Amerika’ya uşaklık yaptığı, İslam dünyasına büyük zararlar verdiği” gibi birçok uyduruk, düzmece yazılar yazanlardandı ya, şimdi döneklikte sınır tanımayan bu yandaşlar ne yazacaklar göreceğiz…

Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan Sisi’ye o kadar çok kin ve nefret duyuyordu ki 2019 yerel seçimleri öncesi Ekrem İmamoğlu’na karşı İstanbul’da, propaganda yaparak halka şöyle sesleniyordu: “Rahmetli Muhammed Mursi'nin darbeyle devrilmesiyle söylenen sözleri hatırlayınız. Bilhassa muhalefete yakın sosyal medya hesaplarından paylaşılan mesajları biliyoruz. Erdoğan'ın akıbetini Mursi'nin akıbetine benzetenler Sisi zihniyetidir. Biz kefenimizi giyerek zaten bu yola çıktık. Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz. Mursi mahkeme salonunda 20 dakika yerde çırpınıyor. Yetkililer Mursi'ye müdahale etmiyorlar, Mursi eceliyle değil, öldürülmüştür” diyordu, eceliyle öldüğü halde. Erdoğan, “Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz” demişti ya, kendisi “Sisi” dedi.

Erdoğan, “Sisi’ye mi oy vereceksiniz, Binali Yıldırım’a mı?” diye meydanlarda seslenmiş, İmamoğlu’nu “Sisi” yerine koyup; Sisi’ye benzetti ya, şimdi ne oldu, hala İmamoğlu düşman, Sisi ise birdenbire dostları arasına girdi. Bunun nedeni, her alanda olduğu gibi, ekonomik alanda da ülke zor durumda olup, şartlar değişti, bozduğu bütün ilişkileri siyasi manevralar yaparak değişikliğe gitme zorunluluğu ile düzeltmeye çalışıyor…

Hatta, Birlemiş Milletler (BM) Genel Kurulu’ndaki yemeğe katılmayan Erdoğan, Sisi ile aynı masaya oturmamak için “Aynı masaya oturup darbecileri meşrulaştırmam” bile demişti.

Erdoğan’ın bugüne kadar ki yapısı siyasi, duruşu ve birdenbire dün ak dediğine bugün kara diyen kişiliği ile siyasetteki manevraların ne ilk örneği oldu ne son örneğiydi ne de sonu olacaktır. O, hep bildiğimiz Erdoğan olarak kalacaktır. O, sıkıştıkça geri adım atacak, kendisini güçlü hissettiğinde de zihninde yaşattığı işi yapmaktan ayrılmayacaktır. Ancak zihninde yaşattığını yaşama geçirmekte bütün denedikleri bu ülkenin felaketine mal olmuştur “Nas var nas, sana bana ne düşer” dediği ve sonra geri adım atığı gibi olacaktır.

Türkiye-Mısır arasında İpler 3 Temmuz 2013’te, Mısır Genel kurmay başkanı Abdulfettah Sisi’nin, Mısır Cumhurbaşkanı İslamcı Muhammed Mursi’yi darbe yapıp devirmesine en sert tepki gösteren ülkelerden biri Türkiye oldu. Bu arada İstanbul’da Gezi Parkı eylemleri sürüyordu. Erdoğan iktidarının ilk kez kitlesel protestolar ile karşılaştığı bir dönemdi.

Erdoğan, 19 Temmuz 2013’te AKP Dış İlişkiler Başkanlığı’nın düzenlenen 6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı’nda şunları söyledi: “Türkiye’de polise şiddet uygularken üç beş kişi ölüyor, tweetler, Facebooklar dünyanın altını üstüne getiriyorlar. Mısır’da 300 kişi ölüyor, 50 tanesi namazda öldürülüyor. Dünya sessiz.” Diyerek Gezi olaylarını Mısır’ olaylarına çekmeye çalışıyordu.

Erdoğan’ın Sisi tutumuna bakanlar…
Mısır’da yaşananlara karşı, AKP’liler ve yandaş bazı sivil toplum örgütlerinin çağrısı ile Türkiye’de Mursi’ye destek gösterileri düzenlendi. Ankara ve İstanbul’daki Mısır Büyükelçiliği ve Mısır Konsolosluğu’nun önünde protestolar düzenlendi. Ülke geneline yayılarak Kocaeli Konya, Malatya, Adana gibi birçok kentte protestolar düzenlendi. Mursi için; “Ankara’dan Mısır’a, kardeşlere bin selam” ve “Dik dur eğilme, bu ümmet seninle” sloganları atıldı.

Türkiye-Mısır ilişkilerinde olaylar geliştikçe, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler de gerildi ve Mısır “Türkiye’nin içişlerine karıştığı” gerekçesiyle Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı’yı istenmeyen kişi ilan etti. Bu karşılık Türkiye de karşılıklı olarak gereğini yaparak, Mısır Büyükelçisi Abdurrahman Selahaddinin’den ülkeyi ter etmesini istedi…

Bütün bu gelişmelere rağmen, Türkiye-Mısır diplomatik ilişkilerin en alt düzeye düştüğü 11 yıldan sonra, aradan 11 yıl geçmesine rağmen Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi 4 Eylül 2024’te Türkiye’ye gelerek Erdoğan’ın konuğu olmuştur.

Erdoğan, bitmez tükenmez kızgınlığını sonucu, 11 yıl boyunca Sisi için diline ne geldiyse hakaret içerikli sözler söylediği Sisi ile normal ilişkilere girmek, 11 yıl aradan sonra Türkiye-Mısır arasında süren gerilimin sonlaması gerektir artık.

Arap Baharı sonrasında Türkiye-Mısır ilişkileri
Şubat 2011 Şubat’ında Mısır'ı da etkisi altın Arap Baharı ayaklanmaları başlar. Bu ayaklanmanın sonucu Mısır’ı 29 yıl yöneten Hüsnü Mübarek yönetimi sona erdirilir.
Mübarek’in iktidarının sona ermesi sonrası, 1927’de kurulan “Müslüman Kardeşler” (İhvanı Müslimin) çizgisindeki olan, Özgürlük ve Adalet Partisi’sin den Muhammed Mursi Mısır'ın da seçimle iktidar gelen ilk cumhurbaşkanı oldu.

Recep Erdoğan’a fikren ve ideolojik olarak yakın olan Müslüman Kardeşler dönemi Türkiye-Mısır ilişkilerinde önemli yakınlık ve yaklaşımlar yaşandı. 30 Eylül 2012’de Türkiye’yi ziyaret eden Mursi, burada yaptığı konuşmada, “ülkesinin Türkiye ile işbirliğini desteklemeye yönelik isteğini” dile getirdi. 17-18 Kasım 2012 tarihinde ise o dönemin Başbakanı olan Erdoğan yanında 10 bakan ve iş adamları ile birlikte Mısır'a gitti. Ne yazık ki Erdoğan’ın bu ziyaretinden 8 ay sonra Mısır’da askeri darbe yapıldı. Mursi yönetimi sona erdirildi. Darbeyi gerçekleştiren dönemin Genelkurmay Başkanı olan Abdulfettah es-Sisi'nin oldu ve bu darbe sonrasında ülke yönetimini eline aldı.

Darbe sonrası 3 Temmuz 2013'te Mısır’da gerçekleşen askeri darbe sonrasında Türk-Mısır ilişkileri maslahatgüzar seviyesine indirildi. O dönemin Başbakanı olan Erdoğan, Avrupa Birliği'ni Mısır'da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin iktidardan devrilmesini 'darbe' diye niteleyemediği için eleştirerek: “Dünyanın neresinde olursa olsun, seçimle gelmiş hangi iktidara karşı olursa olsun, darbeler kötüdür. Ben şu anda batıya şaşıyorum. Batı hala bu olaya darbe diyememiştir” diyerek Avrupa Birliğinin bu tutumunu eleştirmişti.

Yine Erdoğan darbe ile devrilen Mursi'nin yargılanması sürecinde de “Benim için Mısır'ın cumhurbaşkanı darbeci Sisi değil, Mursidir” diyordu kendince. Erdoğan Mursi’nin ölmesi üzerinde Mısır’daki Sisi yönetimine en sert tepki gösterenlerdendi.

Hatta Türkiye’de Erdoğan’ın etkili yerel yönetimlerde ve yandaş gazetecilerde Mısır’da Sisi tepkisi gündemden düşmüyordu. Yani bir tür gerilimden düşmeyen Mısır yönetimi Türkiye’de bir tür propaganda aracı olarak kullanılıyordu Sisi.

İlk Mısır-Türkiye ilişkileri, iki ülke arasındaki anlaşmazlıklar 2021’in Mayıs ve Eylül aylarında birçok kez yapılan karşılıklı görüşmeler Kahire ve Ankara yönetimlerinin olumlu yönde bir değişime varana kadar sürdü. Sonrası, Türkiye’den Mısır’a 2013’ten sonra Haziran 2022’de bakanlar düzeyinde ilk ziyaret, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin İslam Kalkınma Bankası’nın yıllık toplantısına katılmak için gittikleri Kahire’de gerçekleşti. Sonra Kasım 2022'de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile Dünya Kupası kapsamında görüşmeleri oldu. Böylece iki ülke arasındaki istişare ve yakınlaşmaya dönüşerek bugünkü zirveye taşıdı. Selman Zebil- 4 Eylül 2024



Hiç yorum yok:

HUDA-PAR BAŞKANI ZEKERİYA YAPICIOĞLU ANAYASANIN DEĞİŞMEZ 4 MADDESİ İÇİN NE DEDİ?

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu Anayasa'nın Değiştirilemez, Değiştirmesi Bile Teklif Edilemez 4 maddesi Hakkındaki Rahat Kon...