Erdoğan 4. Madde Konusunda 4. Günde Konuştu
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan 19.09 2024 günü yurtdışında iş yapan inşaat patronlarının başarı ödülleri törenindeki konuşmada konuya girerek “Anayasa'nın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Özellikle Cumhur İttifakı'nın böyle bir sıkıntısı, böyle bir derdi de yoktur” demişti, ancak iktidar içinde çatlak sesler sürdü…
AKP’de Anayasanın 4. madde polemiği: Orhan Miroğlu Zekeriya Yapıcıoğlu’nun açtığı kapıdan içeri girerek Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi bile teklif edilemez denen 4. Maddesinin değiştirilebileceğini ima ederek, “saçma sapan kavramları tedavüle sokarak sadece demagoji yapıyorlar.” Diyerek suçluyordu.
Erdoğan, Yapıcıoğlu’nun konuşmasından 4 gün sonra yanıt verdi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan 4 gün bekledi; 4 gün toplumun nabzını ölçtü, tepkilerini yokladı ve 4 gün sonra toplumun geniş kesimlerinden tepkiler gelince 19 Eylül 2024 günü konuşarak: “Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Özellikle Cumhur İttifakı'nın böyle bir sıkıntısı, böyle bir derdi de yoktur. Partimizin bu konudaki duruşu, tutumu, yaklaşımı gayet açıktır” açıklaması yapsa da ardından iktidar kanadından çatlak sesler gelmeye başladı ve Kürt kökenli AKP milletvekili Mehmet Metiner ve yine Kürt kökenli eski AKP'li milletvekili AKP’de MKYK üyesi Orhan Miroğlu, sosyal medyadan ilk dört madde ile ilgili açıklamaları için Mehmet Uçum’un açıklamalarına yüklenerek tepki gösterdiler. Erdoğan’ın Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun, anayasanın 4. maddesinin değiştirilmesini istemesi hakkında konuşması, Cumhur İttifakı içinde başlayan çatlak seslerin sürmesini engellemeye yetmemiştir.
Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Mehmet Uçum’un açıklaması neydi bakalım…
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum X hesabından yaptığı açıklamada Yapıcıoğlu'nun bu açıklamasına yanıt olarak, “Değiştirilmezlik ilkesi, kurucu neslin gelecek kuşaklara nasihatidir, söylendiğinin aksine sonraki neslin iradesine ipotek koymak değildir. Hiçbir yeni kuruculuk, geçmişi sıfırlayarak yapılamaz. Nesnel olarak da öznel olarak da bu imkansızdır. Bu nedenle değiştirilmezlik ilkesi, ülkesel birliğin ve devamlılığın temeli demektir" diye açıklama yaptı.
Uçumdan sonra, Uçum’un sözlerine AKP Milletvekili Mehmet Metiner ve AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, Mehmet Uçum'un konuyla ilgili yukardaki açıklamasına sert biçimde tepki gösterdi.
Zekeriya Yapıcıoğlu’ndan farklı düşünmeyen Orhan Miroğlu’nun tepkisi…
AK Partili Orhan Miroğlu, Mehmet Uçum'un “anayasanın 4. Maddesi değiştirilemez” açıklamasına tepki göstererek X hesabından şu yanıtı yazdı: “Son bir kez yazıp bu konuyu kapatacağım. ‘Değiştirilmezlik ilkesi’ diye saçma sapan kavramları tedavüle sokanlar sadece demagoji yapıyorlar. Ayrıca Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz gecesinin ihanet çetesine karşı kullandığı ve başka bir irade tanımadığı için, halkı, uğruna, sokaklara davet ettiği Millet iradesinden üstün hiçbir irade yoktur ve olamaz.”
Bu zihniyetin en güçlü silahı, kendi yarattıkları Fetö silahı olmaktadır…
Şöyle sürdürüyor Miroğlu; “Kurucu İrade” demokrasi dışı bir kavramdır. Eğer Fetö 15 Temmuz gecesi başarabilseydi, Yurtta Sulh Konseyi’nin aklına gelip millet iradesine karşı kullanacağı ilk kavram muhtemelen “kurucu irade” gibi bir kavram olurdu!
Tek Parti, tek Şef döneminin tarih anlayışı ve Türkiye’nin canını bugün de yakmaya devam eden eşi benzeri görülmemiş bir iktidar pratiğini anlatmak istiyorsanız, buyurun bol bol kullanın şu mucizevi “kurucu iradenizi!” diyordu.
Otokratik yolun sonu Sultanizme geçiştir…
Ancak Orhan Miroğlu, “tek parti, tek şef dönemi” diyerek dillendirdiği dönemle bugünkü kendilerinin ucube, dünyada bir benzeri olmayan “cumhurbaşkanlığı sitemi diye bir tek adam” sistemini getirilmesine, “tek adam” her kararı vermesine, birçok verdiği karardan “U” dönüşü yapmasına nasıl bakıyor acaba? Cumhurbaşkanlığı sistemi ile beterin beteri, yeni sitemle ülke “seçim yapan otokrasiye dönüştürülmüş bir Türkiye’de göstermelik demokrasiden başka bir yönetim değildir. Yani bunun gizliden gizliye sistemin gizli adı “sultanizm” olmaktadır…
Bu ülke tek adam sultanlık rejiminden demokratik cumhuriyet sistemine geçişi 100 yıl olmuş. AKP ve lideri Erdoğan, daha halkın anlamadığı “sultanizm” rejimini sisteme sokmuş, alıştırarak halka, “statükocu kurucu irade” gibi kavramlar üzerinde zihninde planladığı anayasanın 4. Madde değişmezliği konusunda taraf olmamak gibi görünse de AKP içindeki çatlak sesler kendi iradesi dışında olacağına kimse emin değildir.
Hatta AKP içinden bazı “çatlak sesler” gibi görünseler de bu kavramın sürekli dillendirilmesi, halkın iradesine yerine ilahi bir anlam yükleyenler AKP’nin kapılarını İlahi bir güce tolumu inandırarak, demokrasiye ve halk iradesinin kapılarını kapayarak ülkeyi otokratik yolla sultanizme yol açmaktır.
Eski AKP'li Mehmet Metiner de Mehmet Uçum'a tepki gösterdi. İlk olarak kendisi paylaşım yapan Metiner, daha sonra da Orhan Miroğlu'nun paylaşımını “Haklısın sevgili Orhan, soruların çok önemli. İrdelenmesi gereken o kadar konu var ki! İç içe geçmiş girift ilişkiler!” notuyla karşılık verdi.
Uzun bir yazısının sonunda, 4. Madde tartışması sonucu AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu’ndan Mehmet Uçum’a: “Bu çağda hâlâ İttihatçılık, pes doğrusu” demesine Metiner: “Aynen katılıyorum. Bizim de en başından itibaren dediğimiz budur. Yeniden yazım talebimizi sanki toptan değiştirme talebimiz varmış gibi sunanların akıl sağlıklarında bir sorun yoksa iyi niyetli olmadıkları aşikâr.” Diyerek Uçum’a çatıyordu…
Son söz olarak aslında Türkiye “Sultanizm’e” geçti, sonu; Otoritizm’e doğru geçiş süreci başlamıştır. Otoriter rejimlerde üst yöneticiler Anayasaya, yasalara uymazlar. Bu da otoriteyi tanımlamak olup kural tanımazlıktır. Şu anda Türkiye seçim yapan otokrasi sınıfındandır. Ülkeyi yönetenler için hukuk devleti geçerli değildir ancak hukuk alttaki sıradan halk için geçerlidir.
By Euronews’in Yayınlanma Tarihi 09/11/2023 Raporu
Şimdi, endeksin ülkelerdeki hukukun üstünlüğünü ölçerken kullandığı ölçüm faktörlerine ve Türkiye’nin uluslararası alanda Türkiye’nin hukukun üstünlüğü durumuna göre Türkiye, Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’nün (International IDEA) 2023 Demokrasinin Küresel Durumu raporuna göre Türkiye 173 ülke içinde hukukun üstünlüğü alanında 148. sırada yer alıyor. Türkiye Avrupa ülkeleri arasında Rusya’dan bile geri durumda. Türkiye’nin geçtiği tek ülke Belarus olmuştur.
Türkiye'de:
Hukukun üstünlüğünde: 148. sırada
Hukuksuzlukta: 137. Sırada yer alıyor.
Yolsuzluk ve Yokluk: 77. Sırada yer alıyor.
Açık Hükümet: 107. sırada yer alıyor.
Temel Haklar: 133. Sırada yer alıyor.
Düzen ve Güvenlik: 75. Sırada yer alıyor.
Düzenleyici Uygulama: 116. Sırada yer alıyor.
Sivil Adalet: 119. Sırada yer alıyor.
Ceza Adaleti: 107. Sırada yer alıyor.
20 Eylül 2024