ANADOLU’DA MOĞOLLAR
Moğol süvari askeri Rusya içlerinde M.S.1223 |
İranlı şair Firdevs (930- 1020)
yazdığı güçlü yapıtı “Şahname” İran ulusal destanıdır; 50,000 beyitten
oluşmaktadır. İran ulusuna hayat ve coşku veren bir duyarlıkla geçmişe verilen
en önemli anlatımdır. Bu tür İran edebi eserler Farsça, özellikle İslam-i şemsiye altında ince bir İran’ın ulusal geçmişini, tarihsel destancı geleneğini
diri tutmak ve yüceltmek için yazılmıştır…
Bir Türkmen ayaklanması olan
Babailer Ayaklanması; Selçukluların kendilerine karşı anlaşılmaz biçimde yabancılaşmaları
sonucu Baba İlyas ve Baba İshak önderliğinde gerçekleşmiştir. Türkmen Babailer
Selçuklulara diz çöktürmüştür; en son paralı Frank askerleri sayesinde 1240
yılında her ne kadar Babailer ayaklanmaları bastırılsa da yorgun düşmüş bir
Selçuklu Devleti var; 1243 yılında da Selçuklu yurdu Anadolu’ya girmeye
yeltenen Moğollara karşı Kösedağ savaşında yenilen Selçuklular, Anadolu’daki
egemenlikleri sona bulmaya başlar...
Her ne kadar Türkmenler
Selçuklulara karşı memnuniyetsizlikleri olsa da Türkmenlerin Anadolu’yu
Moğolların işgaline izin vermediler. Pek çok Türkmenleri Selçukluların egemen
zulmünden ayıran durum, kentlerde yaşayan Türkmen karşıtı, Selçuklu yanlısı;
rejimle uzlaşırken, Moğolların Anadolu’ya girişine de alkış tutmuşlardır; ama
kırsal kesim Türkmenlerin iyi-kötü rejimle didişmeli olsalar da Moğollara şiddetli biçimde karşı savunmada olurlar.
Bektaşiler, Babailer bağlantısı
olarak bu Türkmenlerden oluşur. Osmanlı yönetimi için de “gazi ruhlu” Bektaşilik çok önem kazanır. Türk dilde
mistik ve epik bir zengin edebiyat geliştirirler. Bunu takiben aynı dönem
şehirlerde gelişen Mevlevilik ise Fars edebiyat varlığını Anadolu da sürdürürler.
Dahi Türkmenlerin aksine Başta Mevlana Anadolu da Moğollarla iş birliği yapar.
Moğol Kasırgasından Sonra Anadolu
Yeniden gelirsek Moğollara;
Türkler Moğol işgalinden kaçsalar da Anadolu’ya yakın ilişkiler, yakın kültür,
Türklerle Moğolları birbirlerinden ayrılmaz kıldı; derinlemesine ilişkiler
sonucu Moğolların az olan ama vurucu hâkim nüfuzları zamanla Anadolu’da
Türklerin kat ve kat fazla nüfuzları karşısında Türkleşerek eriyip gittiler. Moğollar
1260’a gelindiğinde Batı İran-Irak-Dicle-Fırat nehirleri arasında Hülagu Han
oğullarının elinde, Altın Ordu Devleti Rusya bölgesinde hâkim, Orta Asya’ya da
Çağatay Devleti hâkim olur. İlhanlılar Devleti de, Moğol-Türk kaynaşması sonucu
ve dahi İran etkisinde kalarak Şii Müslüman olurlar. Böylece; 4 ayrı Devlete
bölünen Moğollar kasırga gibi esip sağı solu yakmış-yıkmış olsalar da geniş
alanlardaki egemen güçlerini rağmen Anadolu’da bir “Moğollaşma”
sonucuna varılmamıştır. Moğollar-Türkmenler
sosyal yapıda, kültürel alanda uyum göstermede zorlanmadılar Bilakis İran-Irak
ve dahi Türklerin yaşadığı bütün topraklar üzerinde Moğollar “Türkleşme” ile sonuçlanmış olur.
Moğol Tarihine ışık tutan ve İslam
coğrafyasının en geniş biçimde tarihini yazan Hulagu han’ın katibi, Cüveyni,
Moğol fetihlerini, Harzemşahları, ve Haşaşilerin tarihini anlatan Yahudi
dönmesi tarihçi Reşideddin Fadlullah hem de İlhanlı Ordusunun başkomutanıdır.
Tarihçi Reşididdin’e göre 1300 yılında İlhan Gazan Han, İlhanlı Devletinin
Başkanı olur. Devleti Cengiz Han yasalarına göre yönetir. Ve dahi Kadınlar
kurultayı bile oluşturur. 70 yıl sürer İlhanlılar Devleti. 1330-1340 yıllarında
çöker. İlhanlı Devletini takiben Altın Ordu Devleti de bu tarihte çöker.
Moğolların Ortadan Kaldırdığı
Hasan Sabah’ın Kurduğu Haşaşilerin Kısa Tarihi:
150 yıl Abbasi İslam
Halifelerine kafa tutmuş hasan Sabah’ın kurduğu Alamut Kalesindeki “Haşişiler” 1256 yılında Moğollar tarafından tarumar edilirler. Sonra Bağdat’ı alan
Moğollardan Hülagu Han 1258 yılında kan gölüne çevirir ve Bağdat’ta ki Halife
Mutasım’ı da öldürür.
Selman ZEBİL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder