6 Mart 2012 Salı

GEÇMİŞTE ANADOLU DA SOSYAL HALK HAREKETLERİ



ANADOLU DA ETKİLİ DÖRT SOSYAL HAREKET
Şöyle ki, Osman’dan Orhan’a kadar dönemde Göçebe Türkmen nüfuzun desteğini alan Osmanlının yapısını geliştiren dönemin dört sosyal eğilimden söz eder Âşık Paşa Zade “Garipname”  adlı yapıtında. Bunlar:


GAZİYAN-I RUM


AHİYAN-I RUM


ABDALLAN-I RUM


BACYAN-İ RUM

Osmanlının var olma temelini oluşturan dönemin sosyal kurumlarından olanlardan:


GAZİYAN-I RUM: Yurt savunmasında savaşçılar sınıfı.


AHİYAN-I RUM: Sanatçılar sınıfı ve dini halk toplulukları.


ABDALEN-İ RUM: Dini toplulukları, kolanizatör dervişler ve ”Tahta Kılıçlılar”


BACIYAN-I RUM: Anadolu da ilk kadınlar harekatı örgütleridir.


Bunların içinden Bacıyan-ı Rum lideri Fatma Bacı,(Kadıncık Ana) Hacı Bektaş Veli’nin yanına, kocası Ahi Evren’i öldüren Moğol valisi Nurettin Caca’nın şerrinden kaçıp sığınmıştır. Antalya-Elmalı’da tekkesi bulunan Abdal Musa, Kadıncık Ana’nın mürididir.

Osman Gazi’nin kayınbabası Şeyh Ede Bali, Hacı Bektaş ve kardeşi Menteş 1240 Babai ayaklanmalarında bulunurlar. Kıyımdan canlarını zor kurtarmışlardır. Âşık Paşa Zade’ye göre: Hacı Bektaş’ın kardeşi Menteş (Mintaş) Baba İlyas’a Sivas’ta katıldı ve mürşidi ile savaş alanında öldürüldü. Sonra dili Türkçe olan Türk halk tarikatının en büyüğü olan Bektaşilik, Türk halkının  “velisi” Hacı Bektaş Veli, göçebe Türkmen muhitlerinde sosyal bir olgu olarak gelişir...

Selçukluların sonunu hazırlayan, Osmanlıların ilk yarısından sonra Selçuklulaşan Osmanlılar, kent merkezlerinde İranileşmiş ve İslamlaşmış nüfuzu ile Türkmenler anlaşamıyorlardı. Kentlerde oturanlar, göçebe Türkmenleri hakir görüyorlar, gelenek, görenek ve dilleriyle alay ediyorlardı. Onlara: “Etrak-ı bi idrak” (kaba saba, gelişmemiş) diyerek Türkmenleri aşağılıyorlardı...

Gerçekte onlar, dünya dinlerinin çoğunu tanıdılar, öz dinleri olan Şamanizm’i İslam dini örtüsü altında sakladılar. Türkler de yönetici kesim İslam’a yöneldikçe, Peygamber’in ümmeti içinde yer aldılar. “Türk” sözü ise küçültücü  “yaban, köylü”  anlamını aldı...

Lakin her şeye rağmen Anadolu’da Türk kökenini kurutmaya güçleri yetmez. Çünkü Türkistan Anadolu’ya sürekli taze kültür pompaladı durdu Türkmen  göçlerle. Bunların tamamı Türkistan menşeliydiler ve sanları:

A-  Türkistan Erenleri,


B-  Horasan Erenleri,


C-  Rum Erenleri adlarıyla üçe ayrılırlar.

Örneğin Hacı Bektaş Veli Horasan Erenlerinden olup Anadolu-Suluca Kara Höyük’te yurt tutmuştur. Demem o ki, Eğer bir görüş belirteceksek, Anadolu’ya gelen erenlerin tamamı Türkistan-Semerkand merkezli piri hep Ahmet Yesevi olur; Ahmet Yesev-i ile bütünleştikleri görülür.

RUM ERENLERİ:  Kültür kanı Türkistan’dan gelir ama Anadolu’da doğma ve gelişme bir kurumdur.


HORASAN ERENLERİ:  Şimdi İran sınırları içinde kalan Horasan (her ne kadar Horasan bir şehir adı olsa da Türkler içi geniş bir bölgenin adıdır) bölgesi topraklarında doğarlar ve Anadolu’ya oradan gelirler.

TÜRKİSTAN ERENLERİ:  Kaynakta doğarlar gelişirler Anadolu’ya oradan (Anayurttan)  gelirler.





Hiç yorum yok:

BÜYÜK İSRAİL PLANI ve KÜRESEL GÜÇ OYUNLARI KIYAMETİN HAYALİ BİR REÇETESİ Bu makale Internationalist 360 tarafından yayımlandı. Espen B. Øyul...